Varsa yoksa Darwin’e, evrime takılmışsın
Maymunlar bile güldü, ne de kıt akılmışsın!
Bir deli bir taş atmış, hayatın kökenine,
Akıllı geçinenler itmiş taşı derine
Döndü diyorsun maymun, bir gün geldi, insana
Neden bazı maymunlar hala benziyor sana?
Sudaki solungaçlar nasıl döner ayağa?
Nasıl itibar eder insan böyle bir bağa?
“Evrim değişmez gerçek” diye tutmuşsa inat
Sineği kovalarken, eller oluyor kanat
Demek boynu uzamış, zürafa yaprak yerken!
Düşünür insan biraz böyle bir laf ederken
Kullanılmayan aza gün gelir düşer dersen
Aman dik tut boynunu, başın düşer eğersen
“Gerek duydukça organ çıktı” diyorsan şayet
Sana cidden gerekmez ne din, ne farz, ne ayet
“Dinde akıl yok” diyen aklı çapaklı adem!
Bir damla akıl göster şu teorinde madem
Sanırdık ki silindi tarihten dinozorlar
Safsatan değil aklı, hayali bile zorlar
Üstadın bile demiş, “evrime uymuyor göz”
Gözünü inkar eden adama kar etmez söz
Ara form sandığınız kanıt karaya vurdu
Tarihi evriminiz daha en başta durdu
Bir kanıt bulmak için kazdınız da kazdınız
Delil olmadan tarih uydurup da yazdınız
Gerçekte hiç doğmamış atalar yarattınız
İsim bulmak zor değil, kafanızdan attınız
Australopithecus afarensis, robustus
Homo habilus, neandarthal, homo erectus...
Bir ad da benden sana, çabalarına bonus
Rakethasnedeltakim ilibellisofinus
Eminim anlamadın, burnun almadı koku
İsmin de senin gibi epey ters! Tersten oku.
Adem’e masal diyen masalı dinleyelim
Eh biraz da bilimsel (!) ah edip inleyelim:
Önce aminoasit oluşur tesadüfen
Bir üst oluşum için toplanırlar hep birden
Tüm aminoasitler sentezlenir kazara
O hızla proteine dönüşürler bir ara
Bu aminoasitler sonra tekrar buluşur
Böylece iki ayrı çift molekül oluşur
İnsanoğlu bunları çok sonraları buldu
Milyarlarca yıl sonra isimleri konuldu
Birine dediler ki senin adın: DNA
Öbür kardeşin adı, kafiyeli: RNA
DNA ve RNA ve bir de proteinler
“Haydi beraber hücre inşa edelim mi? ” der
Öyle ki bu hücreler can meydana getirsin
O can bir insan olsun, bizlere isim versin”
Daha ilk denemede sonuç verir imece
Hayatın yapı taşı “hücre” doğar böylece
Meydana gelen eser hayallerini aşar
Bu başarı üstüne, hepsi meşk edip coşar
Başlarlar milyarlarca hücre imal etmeye
Hatasız çalışırlar, gelmez ihmal etmeye
Kahramanlar boş durmaz, ilerletir işleri
Keşfederler kulağı, kaşı, gözü, dişleri
Hücre icat ederler her bir organa uyan
Tende hisseden, dilde tadan, kulakta duyan
Zira bilmektedirler şimdiden geleceği
Bellidir dilin tadıp, gözün de göreceği
Hatta kendilerini düşünüp anlayacak
Beyin hücresini de onlar yaratır ancak
Her organa farkı tür hücre imal ederler
Başarıyı tabii ki evrime mal ederler
Hücreler bilinçlenip biraraya gelince
Her biri ayrı organ nakşeder ince ince
Sonra farklı sistemler oluşturur organlar
Her sistem diğerinin dilinden iyi anlar
Bilmem kaç trilyon hücre, kaç kilometre damar
Oluşur üç cümlede, hayret edecek ne var?
Olur derlerse olur, huzurunuzda: İnsan
“Bu nasıl bilim” deme, bulunur elbet yutan
İşte dostlar bir canlı böyle meydana gelmiş
Yaratıcı masalı (!) hep aklımızı çelmiş
“Dinde akıl yok” diyen aklı çapaklı adem!
Bir damla akıl göster şu teorinde madem
Tüm bilimsel buluşlar teorinizi yıktı
Millet hikayenizi duymaktan artık bıktı.
Bir hücre karmaşıktır yaşadığın şehirden
Nasıl dersin ki hayat, tesadüf doğdu birden!
Beşyüz aminoasit içeren bir protein
Tesadüfen oluşsa, varsayımınla senin
Bilir misin nedir bu oluşun ihtimali?
Sıkı dur da dinle, on üssü dokuzyüz elli
Matematik bilirsen, al kalemi hesap et
Birin sağına sıfır, dokuzyüz elli adet
On üzeri ellide bir olan bir ihtimal
Şöyle kabul edilir: “Gerçekleşmesi muhal”
Matematikte böyle bir ihtimal sıfırdır
Bilimin tesadüfe cevabı hep: “Hayır”dır
Küçük bir proteini oluşturamazken sen
Hücre, organ, sisteme nasıl “tesadüf” der fen?
DNA’daki kodlar teorinizi yıktı
Kaçık masalınızı çıktığı yere tıktı.
DNA’daki bilgi maddeye indirgenmez
Trilyonlarca bilgiye asla tesadüf denmez
Her bir molekülünde bir milyon sayfa bilgi
İşte sana DNA, işte sana yenilgi
Makul tek cümle çıkmaz serpiştirsen harfleri
Nasıl oluşur milyon sayfalar şans eseri?
Bir maymun daktiloyla yazabilirse eğer
Evrenin tarihini, teorin bulur değer
“Dinde akıl yok” diyen aklı çapaklı adem!
Bir damla akıl göster şu teorinde madem
Teorin ilmi değil, “a priori” bir kabul
Amentünü anlatma, bana tek bir delil bul
Evrimi ispat için maymun ederken ilmi
Adem’i kabul etmek daha makul değil mi?
Seni zorlayan mı var, inanmazsan inanma
Yalnız, aklanmak için bilime hiç yaslanma!
Uzun lafın kısası: Evrende tesadüf yok
Bu gerçeği kafana çıkmamacasına sok
Aslında biliyorsun, evrim mevrim hikaye
“Yaratan kavramını iptaldir” asıl gaye
Hepimiz yaratıldık ötesi berisi yok
Tesadüfmüş, evrimmiş, masala genimiz tok
Her şey “O” nu anıyor ama sen bilemezsin
Bu muazzam evrenden Allah’ı silemezsin
Allah’ım! Anladım ki en büyük eserinim
Azat kabul etmeyen, gönüllü esirinim
“İnsanı sen yarattın” bunu böyle bilirim
Arkamda tüm melekler, saygıyla eğilirim
alıntı....