REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Sayfa:  1 | 2 | Ileri >  Son >>
Toplam bakislar: 32974 - Toplam yanitlar: 11

GONDEREN: Almira on 10/23/2009 22:45:47






Necdet Tosun



Şemsi İnkaya



Cem Karaca



Hulusi Kentmen



Aykut Oray



Perran Kutman



Müjdat Gezen



Nejat Uygur



Kemal Sunal






GONDEREN: Almira on 10/23/2009 22:47:39






Rüştü Asyalı - Keloğlan



Azize Gencebay - Orhan Gencebay(Ayrıldılar)



Hümeyra



Biricik



Gülden Karaböcek

Back To Top




GONDEREN: Almira on 10/23/2009 22:49:48






Cahit Şimsek (resimde ayakta soldan üçüncü) anlatıyor:
"23 Nisan 1963''de Kuşadası Akdeniz Turizm'e (Rahmetli Naci Akdoğan'ın kurduğu) gelen Ankara gemisi yolcularını Efes turuna götürmek üzere iskele üzerine sıralanmış otobüsler (Elbirlik) turist gemisini beklerken bayram kutlamaları için orada bulunan kalabalık da merakla, iskeleye, turistleri izlemeye geldi... Yaşlı, genç, çocuk, gemiden çıkan turistleri görünce bir sevinç ve heyecan dalgası belirdi. Kuşadası henüz kalabalık turizme alışık olmadığından 8 otobüslük turist kafilesi onlar için büyük bir kalabalık sayılıyordu. Turistler otobüslere binmek üzere gemiden inmeye başladıklarında, kalabalıktan, orta yaşlı bir bey, yerel şive ile "Ne le bu?" diye bağırdı. Diğer biri de onun dediğini teyid eder gibi "Le ordu bu ya!" diye karşılık verdi. Günümüzde gelmekte olan üç bin kişilik gemilerden inen turistleri görselerdi kimbilir yorumları ne olurdu..."

Resim: öndekiler (sağdan sola): Necati Tuncer,..?..,Rıza Saraç, ..?.. Ayaktakiler (sağdan sola): Emin Pakkanlılar, Ramazan Orhan, Yılmaz Özgen, Aylin Hanım, Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı), ..?.., Cahit Şimşek, Mine Nalçacı, Elvin Hanım.

Ayrıca Cahit Bey'in o gün kazandığı 100 TL de bu çerçevede bir anı olarak yerini almış.

Back To Top




GONDEREN: Almira on 10/23/2009 22:51:17


ADNAN ŞENSES – İZZET GÜNAY – EMEL SAYIN – SADRİ ALIŞIK – ROMALI PERİHAN – AYHAN IŞIK – KARTAL TİBET (soldan sağa)- Sinema ve sahne dünyasının ünlü isimleri belki de bir daha bir araya gelemeyecekleri bir gecede (1970’li yıllar)



GÖNÜL YAZAR-DURUL GENCE-AJDA PEKKAN- Dönemin (60’lar) ünlü müzisyeni Durul Gence’nin bir yanında Gönül Yazar, diğer yanında Ajda Pekkan var. Pekkan, müzikte Gence’nin desteğini almıştı.



AJDA PEKKAN – GÜNDÜZ KILIÇ – METİN OKTAY- 1960’lı yılların ünlü futbolcusu Taçsız Kral Metin Oktay ve ünlü futbol adamı Gündüz Kılıç ile o dönemin sinema ve müzikte yeni yeni parlayan yıldızı Ajda Pekkan bir davette bir aradalar.



FİKRET HAKAN-HÜLYA KOÇYİĞİT-GÜLŞAH SOYDAN- Günümüzde yuvasını kurmuş, anne olmuş ve de kayınvalideliğe hazırlanan Gülşah Koçyiğit Alkoçlar, annesi Hülya Koçyiğit ve Fikret Hakan’la aynı filmde buluşmuştu. ‘Gülşah Küçük Anne’ sinemalarda büyük ilgi görmüştü.



HÜLYA KOÇYİĞİT-FARAH DİBA- İran Şahı Rıza Pehlevi’nin eşi Farah Diba, Türk sinemasının ünlü yıldızı Hülya Koçyiğit’le bir arada. O zamanlar Humeyni dönemi henüz çok uzaklarda.



İLHAN İREM- ‘Boş Ver Arkadaş’la bir anda zirveye çıkan İlhan İrem’in plaj sefası.



ZEKİ MÜREN- Sahnede pek çok yeniliği uygulayan Zeki Müren, pelerin ve mini etekli olarak verdiği yaz konserlerinde, zaman zaman hayranlarıyla kucaklaşırdı.



Günlük hayatta 'aykırı' insanlara pek de hoşgörü göstermeyen Türk halkı Zeki Müren'i ilk tanıdığı günden beri çok sevdi.



AJDA PEKKAN- Pop müziğimizin ikonu, süper starı Ajda Pekkan… Her zaman bakımlı, her haliyle güzel…



YILMAZ GÜNEY – NEBAHAT ÇEHRE- O dönemin olay aşkı ve olay evliliği, Yılmaz Güney ile Nebahat Çehre’nin nikâh masasında buluştuğu an… Ne var ki bu mutluluk fazla uzun sürmedi ve bir süre sonra yine olaylı bir şekilde ayrıldılar (30 OCAK 1967



Back To Top




GONDEREN: Almira on 10/23/2009 22:52:21



SALİH GÜNEY - KUZEY VARGIN- Yıl, 1968... Kendisine kafa atan Salih Güney’i bıçaklayan Kuzey Vargın, 1973’e kadar hapiste kaldı. O yıl genel afla özgürlüğüne kavuştu. Bu olayın duruşmasından ilginç bir enstantane. Salih Güney ifade veriyor, Kuzey Vargın sanık sandalyesinde.



SEZEN AKSU- Pop müziğimizin ‘Minik Serçe’si Sezen Aksu, lise yıllarında arkadaşlarıyla birlikte... Gözlerinde siyah gözlükleri ve eli cebinde. Aklında ise dersler değil, müzik var. Aksu’nun İzmir’deki belediye otobüslerinde bağıra çağıra şarkılar söylediği yıllar.



EMEL YILDIZ-FATMA GİRİK- Emel Yıldız (Panter Emel) ile Fatma Girik Karamgümrük, Fatih’ten arkadaşlar. Emel Yıldız, Karagümrük’te komşu olduğu Türkan Şoray’ı rol aldığı filmin setine götürerek sinemaya kazandıran kişi. Yıldız, figüranlık yapan Girik’e de yardımcı oldu.



FATMA GİRİK- Bir dönem sadece rol kabiliyeti, yeteneği, sinemadaki Erkek Fato’luğuyla değil, aslında bikinili görüntüleri de vardı Fatma Girik’in... Yine böyle bir günde Fato özgürce, deniz kıyısında bikinisiyle koşuyor. Ancak İstanbul’un denizi o zamanlar şimdikinden çok daha temizdi.



EMEL SAYIN-MÜJDAT GEZEN- Emel Sayın sahneye çıkmak için kulis odasından ayrılırken, kulağına bir fıkra anlatarak ona moral veren kişi Müjdat Gezen’den başkası değil.



GÜLŞEN BUBİKOĞLU-Sinemamızın ‘Hırçın Kız’ı Gülşen Bubikoğlu, şimdilerde pek sesi soluğu çıkmasa da bir dönemin aranılan yıldız oyuncularından birisiydi.



AYHAN IŞIK - AJDA PEKKAN- Ayhan Işık ve Ajda Pekkan, siyah-beyaz çekilen bir Türk filminde bir arada. Pekkan, o dönem Ayhan Işık hayranı olduğunu gizlemiyordu.



GÖLBAŞI SİNEMASI- Bu ne ekmek kuyruğu, ne benzin kuyruğu… Bu sinema kuyruğu… 60’lı yılların başı. Turgut Özatay ve Aysel Tanju’nun başrolünü oynadığı ‘Hancı’ filmi, Ankara Gölbaşı Sineması’nda kapalı gişe gösteriliyor. Biletler karaborsada.



TEOMAN- Bu fotoğraf, rock müziğin sevilen ismi Teoman’ın sünnet olduğu gün çekildi.

Back To Top




GONDEREN: Almira on 10/23/2009 22:53:33


Filiz Akın'ın Bıçaklandığı Gün



Yeşilçam''ın birçok ünlüsü gibi Filiz Akın da uymuştu modaya. Sinemadan sahnelere transfer olan sanatçılar kervanına katılmış, üstelik oldukça da başarılı olmuştu bu alanda...

Sevdiği sanatçıyı, sahnede ve daha yakından görmek isteyen halk kitleleri, gazinoya hücum ediyor, hınca hınç dolduruyorlardı salonları. Bu açıdan, gazinocuların bir nevi can simidiydi Filiz Akın.

Sahnelere transfer olmasının üçüncü yılında yani 1979''da İzmir Fuarı''nda programa çıkıyordu ünlü sanatçı. Çalıştığı gazinonun bahçesi her akşam tıklım tıklım doluydu. Adeta Fuar''ın bombasıydı.

Ancak sıcak bir Eylül günü hiç beklemediği bir olay geliverdi başına. Bıçaklanmıştı... Akşamüzeri kaldığı Efes Oteli''ne girerken, eli bıçaklı bir zorbanın saldırısına uğramış ve baldırlarından yaralanmıştı.

Zait Hiçyılmaz adındaki saldırgan ise kaçamadan kıskıvrak yakalanmıştı. Yapılan ilk sorgulamasında Filiz Akın''a aşık olduğunu, yüz bulamayınca da bıçakladığını söyleyen saldırgan, ardından ifade değiştirmiş, o dönemin ünlü babalarından Mehmet Nabi İnceler''in kendisini azmettirdiğini söylemişti.

İddialar çeşitliydi. Kimisi İnci Baba adıyla tanınan Mehmet Nabi İnceler''in Filiz Akın''a aşık olduğunu, ünlü sanatçıdan aşkına karşılık alamayınca da onu bıçaklattığını söylerken, kimileri ise gazino dünyasındaki çekişmeleri sebeb olarak gösteriyordu. Sebeb oydu veya buydu. Olan Filiz Akın''a olmuş, bacağından yaralanmıştı.

Neyse ki çok ucuz atlatmıştı bu talihsiz olayı. İlk müdahalesi hemen yapılmış, korkulacak bir şey olmadığı söylenmişti ünlü yıldıza. Bunun üzerine aynı gece yaralı bir halde sahneye çıkan Filiz Akın, gözleri yaşlı olarak yaptığı konuşmayla da bütün izleyenlerini ağlatmıştı.

Back To Top




GONDEREN: Almira on 10/23/2009 22:55:11


Avi Dilligil - Belkıs Dilligil



Avni Dilligil



Ali Sururi - Alev Sururi



Turgut Boral - Mete Sezer (Tiyatro Sanatçıları)



Aziz Basmacı



Cihat Tamer



Cüneyt Göker



Esin Avşar



Fusün Erbulak - Altan Erbulak



Haluk Kurdoğlu



Hüseyin Baradan



Mete İnselel



Müjgan Aral - Macit Flordun



Nurhan Nur - Beyhan Erol



Suna Keskin - Erol Keskin



Şükran Ay



Tamer Yiğit



Toto Karaca



Tuncel Kurtiz

Back To Top




GONDEREN: Almira on 10/23/2009 22:56:17








Eski bir fotoğraf.
Yer ve tarihi belli değil.
Kızına ithaf edilmiş.
Güzel bir elyazısı ile not düşülmüş :
"Çoğu talebem olan meşhur okuyucularla Perihan Altındağ'ın evinde ocakbaşı hatırası..."

Kimler yok ki bu fotoğrafta...
Zehra Bilir, Safiye Aylâ, Müzeyyen Senar ve diğerleri.

Mis gibi kızaran şiş kebaplarını bir yana bırakın.
Yemekten sonraki koro'yu, fasılı, sohbeti, meşki ve de şarkıları, türküleri hayâl edebiliyor musunuz...

"Geçmiş zaman olur ki hayâli bile cihan değer"i boşuna söylememişler.

Bülent Ersoy

Back To Top




GONDEREN: Almira on 10/23/2009 23:12:40


Sadri Alışık İçin 5'lerin Uğuru

Herkesin hayatında önem taşıyan sayılar vardır. Kimi bunları uğurlu olduğu için sever, kimi de uğursuz olduğu için kaçar...



Mesela, 13 rakamının uğursuz olduğuna inanılır. Öyle ki bazı yüksek binalarda 13. katın atlandığı, 12'den sonra 14. kata geçildiği bile olmuştur. Sadri Alışık'ın ise hayatında çok uğurlu bir rakam vardı. Hiç kimse onun kadar '5 Nisan' tarihine inanmamıştır. Neden mi? Hemen açıklayalım bu 5 Nisan tarihinin uğurunu.
Sadri Alışık 5 Nisan 1925'te doğmuştu. 5 Nisan 1936'da sünnet oldu. 5 Nisan 1937'de ilkokul, 5 Nisan 1940'ta ise ortaokul diploması aldı. 5 Nisan 1945'te Güzel Sanatlar Akademisi'nden ayrıldı. 5 Nisan 1947'de askere gitti. 5 Nisan 1949'da da terhis oldu.
Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Yalnız onun için çok önemli olan birkaç tane tarih daha var. 5 Nisan 1952'de yaptığı ilk evliliğini, 5 Nisan 1958'de bitirdi. 5 Nisan 1959 tarihinde ise mutluluğunu borçlu olduğu Çolpan İlhan'la tanıştı.


Murat Soydan'ın Bayıltan Meçi



Yıl, 1970... Türkan Şoray ile Murat Soydan 'Bülbül Yuvası' adlı bir filmde oynuyorlardı...

Filmde rol icabı Murat Soydan'ın saçlarına 'meç' yapılması gerekiyordu. Soydan bunun kolay bir şey olduğunu düşünerek kuaförün yolunu tutuyordu. Kuaföre nasıl bir meç istediğini anlattıktan sonra da koltuğuna kuruluyordu. Aradan birkaç saat geçtikten sonra canı sıkılmaya başlıyordu. İşin hiç de öyle kolay olmadığını anlıyordu sonunda. Başını soktuğu aletten sıkılıyor, sonra yavaş yavaş fenalık geçirmeye başlıyor ve en sonunda bayılıyordu. Hemen makineden çıkarıp, eline yüzüne kolonya döküyorlardı, ayıltmaya çalışıyorlardı. Murat Soydan iyice ayılıp kendine geldikten sonra bir daha böyle bilmediği işlere girmeyeceğine dair yemenler ediyor 'Bu kadınlara Allah sabır versin. Her hafta bu işkenceye dayanılır mı?' diyordu.

Back To Top




GONDEREN: Almira on 10/23/2009 23:14:25


Bir zamanlar bir Esengül vardı!..

Şöhret kuşunu yakaladığı zaman Orhan Akçınar ile evliydi Esengül...



Ne var ki gazino dünyasının büyülü ortamı onu da etkilemiş ve bir ay sonra şiddetli geçimsizlik nedeniyle kocasından boşanmıştı. Esengül güzel kadındı, albenisi vardı. Erkeklere bakışı da bir acaipti. Üstelik patronlar da onda istikbal görmüşlerdi. Gazinolara müşteri çekebilecek assolistlerin az olduğu bir dönemde patronların can simidi olmuştu Esengül. Gazinoyu dolduran erkeklere mavi boncuk dağıtmakta da bir sakınca görmüyordu. Derken sansasyonel aşklar yaşamaya başladı. Adnan Şenses'le yaşadığı büyük aşk ve imam nikahı, ardından Şenses'i terk edip Beşiktaşlı ünlü futbolcu Tayfun Kalkavan'a kaçışı Esengül için hep eksi puanlar oluyordu. Bu arada gece aleminin kabadayıları tarafından da bir halka örülüyordu çevresine. Ancak o yine istediği gibi yaşıyor, İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde yer altı dünyasının babalarıyla ilişkisini sürdürüyordu. Hatta gazinoda eline tutuşturdukları silahla ateş etmekte bile sakınca görmüyordu. Oysa kader yavaş yavaş ağlarını örmeye başlamıştı. Ve bir gece sahnesine çıktığı Semiramis Gazinosu'nun sahibi Akbulut Karaoğlu, gözlerinin önünde kurşunlanarak öldürülüyordu. Oflu İsmail'in adamları tarafından işlendiği söyleniyordu bu cinayetin. Sebebi ise Esengül'ün her iki tarafa mavi boncuk dağıtması olarak gösteriliyordu. Bu olayla birlikte adeta şoka giriyordu Esengül. Ancak kısa sürede kendini topluyor, yine hızlı hayatına geri dönüyordu. 'Evli erkeklerle aşk yaşamak hoşuma gidiyor. Çünkü eşlerinin çektiği acı bana zevk veriyor' diyordu. Ne var ki, Bakırköylü zengin işadamı Faruk Özfıratlı ile yaşadığı bir zevk gecesinin sabahını ise göremiyordu. 'Aşırı alkol ve hız' olarak kayıtlara geçen bir trafik kazasında parçalanarak hayatını kaybediyordu Esengül. Kimine göre bir infazdı bu... Sebebi ne olursa olsun hızlı ve ihtiras dolu bir hayatın kurbanı oluyordu Esengül. Yaşı henüz 24'tü ve bütün su testileri gibi su yolunda kırılmıştı...

Back To Top
07/04/2024
Sayfa:  1 | 2 | Ileri >  Son >>



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***