Çünkü ben senin sözündüm. Aşka secilmişti tüm vakitler. Seçildin. Çünkü sen bir çicektin. Alıp başımı gidiyorum; yeşil başlı kumsallara.. Güneştin.. Çünkü bedenimdeki ateştin
Bir nefeslik dinlenişti hüzün... Hep bir gülümseyişe aralanan dudaklarımı büzmekti... Hayatın şaşırtma kuvveti öylesine büyüktü ki...Kocaman kocaman açılmış gözlerimi küçücük bir an yummaktı hüzün... Bir iki damla yaş da cabası.
Günlerden pazar... İnce belli bardakta çay içiyorum denize karşı Hüznüm başımdan aşkın...
Susmuşum yine Herşeye. Herkese... Avazım çıktığı kadar...
Sonra... Derin bir iç çektiğimi hatırlıyorum
Ve...
Bir anda ellerimdeki izlerin içinde buluyorum kendimi Her çizgide ayrı bir anı... Koşuyorum yaşıyorum heyecanlanıyorum her bir çizgide Sonra martıların sesi bozuyor büyüyü Yine deniz ince belli bardağımdaki çayım soğuk ellerim... ve ellerim donuk Susuyorum... Sen gitmişsin anılar bitmemiş bitmezmiş meğer...
Şimdi...
Ellerimde son satırlarınla süslü grimsi bir kağıt Yüreğimde adı "SEN" olan sızım Dilim lal... Gelmeyeceğini bile bile... Bekliyorum Denize karşı hala hayalinin dolaştığı o sahilin kırık bankında... Suskunca... Hadi gel ne olur!