REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1034 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: surkentli on 08/27/2009 16:42:13


Martılar hiç bu kadar benzememişti ölüme

Çığlıkları bu kadar büyümemişti ölümsüz yanımda

Ve hiçbir güneş bu kadar köpürmemişti kanımda

DUR DE DURAYIM KAL DE KALAYIM GİT DERSEN ÖLÜRÜM

Bir martıya dönüşürüm kendi kendime açarım kanatlarımı

DUR DESEN DURURUM KANATLARIMIN BEYAZIYLA

 

Şimdi elveda şarkılarını söylemek gerek artık

Zaman ağzından bir su gibi akıp gelirken en uzun haftalar

Her anın bir ömür gibi tükenişi İstanbul’un nabzında

Şimdi elveda şarkılarını söylemek gerek artık

Ölümün suskun diliyle buluşturmak şarkıları

Sus desen susarım sus desen yine susarım iki ateş arasında

 

Bulutlar böyle gelip oturmazdı karşıma

Gözlerini hep benden saklardı yağmurun çocukları

Bir benim ağlamalarım yıkardı tüm evreni

Gül desen güleceğim küllerimi bırakacağım yağmura

Yanaklarımda tomurcuklanan güllere tutunacağım

Öyle çaresizim öyle yoğunum ki ellerinin gurbete çıkan yanının

Git desen gideceğim sonsuza dek iki deniz arasında

 

Hani bir türkümüz vardı Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar

Söyle desen söyleyeceğim bir ceylanın kayıp balasını

Ve öyle süzüleceğim ki bir annenin bakışlarından

Gel desen geleceğim ateşin en harlısına

Gel desen geleceğim gerilerek iki mancınık arasında

 

Hoşça kal ardımdan ateşler yakan sevgilim

Sular nasılsa bağlanacak çocukların diliyle

Hoşça kal ve bir dansa başla kaldığın yerden

Nasılsa bu son şiirim olacak

Nasılsa susacağım bir ocağın başında ateşe düşen gözlerine

Nasılsa son sözlerimi yalnızca balıklar duyacak

Denize düşen ilk mısraı kalbinde taşıyan balıklar

Hoşça kal ardımdan ateşler yakan sevgilim

Hoşça kal

11/24/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***