Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde bulunan ve yaz kış 13 derece sıcaklığını muhafaza eden, bin 700 yıllık sekiz katlı yer altı şehri “dünyanın dokuzuncu harikası” kabul ediliyor.
Birbiri içine geçmiş koridorları ve odalarıyla görenleri hayretler içerisinde bırakan bir şehir.
1965 yılında gün yüzüne çıkarılan ve yerin 85 metre derinliğine kadar inen şehirde en ince ayrıntısına kadar her şey düşünülmüş.
On bin kişilik
Medeniyet Beşiği Kapadokya kitabında yer alan krokide Derinkuyu yeraltı şehrinin ihtişamı gözler önüne seriliyor, şehir, sekiz kat olarak inşa edilmiş, on bin kişinin rahatlıkla yaşayabilmesi için her türlü ihtiyaç düşünülmüş. Yeraltı şehirleri içinde yazın hoş bir serinlik, kışın ise kalorifer sıcaklığı var. Ziyaretçiler yer altı şehrinde yaz kış aynı kıyafetle dolaşabiliyorlar.
Türkiye, her köşesiyle medeniyetler beşiği olduğunu gözler önüne seriyor. Tabii ve tarihi güzelliklerimizi hoyratça tahrip etmemize rağmen, elimizden kurtulabilmeyi başaranlar, göz kamaştırıyor. Başta Peri bacaları olmak üzere tabii güzellikleri, taşlar içine oyulmuş evleri ve yüzlerce yıllık kiliseleriyle Türkiye’nin önemli turistik yerlerinden olan Nevşehir’in pek bilinmeyen bir esrarlı güzelliği daha var. Turizmin gözdesi Nevşehir ilimizin Derinkuyu ilçesinde bulunan ve yaz kış 13 derece sıcaklığını muhafaza eden bin 700 yıllık sekiz katlı yeraltı şehri, dünyanın dokuzuncu harikası olarak isimlendiriliyor.
85 Metre Derinlikte
Ömer Demir’in “Medeniyet Beşiği Kapadokya” kitabında yer alan krokide Derinkuyu yeraltı şehrinin ihtişamı gözler önüne seriliyor, şehir, sekiz kat olarak inşa edilmiş, on bin kişinin rahatlıkla yaşayabilmesi için her türlü ihtiyaç düşünülmüş. İlk dönem Hristiyanları tarafından Romalılardan korunmak için inşa edilen yeraltı şehri, yerin 85 metre derinliğine kadar iniyor. Bu şehir, on bin kişinin her türlü ihtiyacını giderecek şekilde yeraltı nehirlerine yakın yerlere inşa edilmiş. Şehir içinde ibadet yerleri, depolar, su kuyuları ve havalandırma tertibatı akıllara durgunluk verecek şekilde. Yeraltı şehrini gezdikçe, yerin altına doğru indikçe şaşkınlığımız artıyor. Her şey günümüz teknolojisini aratmayacak şekilde düşünülmüş.
Her Şey Düşünülmüş
1965 yılında gün yüzüne çıkarılan yer altı şehrinde gerekli çalışmalar yapılarak günümüzde turizme kazandırılmış. Yer altı şehrinin düşmanlara karşı savunulması için her türlü tedbir alınmış. Şehrin girişleri düşman saldırısı olduğunda 55 cm kalınlığında 175 cm boyunda ve 350 kg ağırlığında taşlarla kapatılmış.
36 Tane Şehir
Kapadokya bölgesinde 36 yer altı şehri bulunmakta...
Kapadokya’da yumuşak tüf kayalara oyularak yapılmış çok sayıda yeraltı şehri bulunuyor. Bunların başlıcaları Kaymaklı, Derinkuyu, Özkonak , Mucur, Örentepe, Gümüşkent, Tatlarin, Ovaören ve Gökçetoprak’ta yer alıyor. Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirleri en büyükleri.
Nevşehir’in 21 km. batısındaki Kaymaklı yeraltı şehri ile ondan 9 km. sonraki Derinkuyu yeraltı şehrini gezmek için girişten itibaren var olan yön levhalarını izliyorsunuz. Şehrin giriş katında hayvanların bağlandığı yerler bulunuyor. Sonra da yiyeceklerin depolandığı bir başka bölüme geçiliyor. Yeraltı şehrinin her bir bölümü diğerine dar tünellerle bağlanıyor. Ve her giriş değirmentaşı biçimindeki hareketli kaya kapılarla kapatılabiliyor, bu şekilde düşman saldırılarından korunuluyor. Yeraltı şehrinin şarap yapımında kullanılan odaları da var. Şehir toplam 40 metre derinlikte 8 kattan oluşuyor. Şehrin mükemmel bir doğal havalandırma sistemi var. Ortak mutfağı ikinci katta. Gerek Kaymaklı’daki, gerekse Derinkuyu’daki yeraltı şehirlerinin tüm katları henüz ziyarete açık değil. Kaymaklı’nın 20 metre derinlikteki 4. katına, Derinkuyu’da ise 55 metre derinlikteki 8. katına inilebiliyor. Derinkuyu’nun toplam alanı 4.5 kilometrekare. Yaklaşık 20.000 kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Kaymaklı ise Derinkuyu’nun aşağı yukarı yarısı kadar.
Yeraltı şehirlerinin yapımına hangi dönemde başlandığı kesin olarak bilinmiyor. Şehirlerin Hitit döneminde var olduğuna, Hristiyanlık döneminde de genişletildiği ve özellikle Arap akınlarına karşı korunmak amacıyla kullanıldığına ilişkin bilgiler var. Şehirlerin yiyecek depolamak amacıyla da kullanıldığı anlaşılıyor.
Ayrıca akılalmaz doğal havalandırma sisteminden dolayı uzaylılar tarafından yapılmış olabileceğini iddia edenler bile var.
Özkonak Yeraltı Şehri
Avanos'a 14 km. uzaklıktaki Özkonak kasabasında bulunan yeraltı şehri, İdiş Dağı'nın kuzey yamaçlarında volkanik, granit bünyeli tüf tabakalarının oldukça kalın olduğu bir yerde yapılmıştır. Yeraltı şehri henüz tam olarak temizlenmemiş olup temizlendiği kadarıyla ziyarete açılmıştır.
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Nevşehir'e 20 km. mesafede bulunan Kaymaklı kasabasındadır. 8 katlı olup ilk katı erken dönem tarihlenmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinde de diğer alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür. Bugün 4 katı ziyarete açıktır.
Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici olarak yaşayabilmesi için gerekli barınma şartlarına haizdir. Dar koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları vardır.
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Nevşehir- Niğde karayolu üzerinde ve Nevşehir'e 30 km. uzaklıkta bulunan Derinkuyu ilçesindedir. Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar vardır. Bu yeraltı şehri 8 katlıdır. Kaymaklı yeraltı şehrinden farklı olarak burada misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ziyaretçilerin ilgisini çeken kuyu mevcuttur.
Yeraltı şehirleri sadece Kappadokia bölgesinin jeolojik oluşumlarına özgü yapılar olup diğer bölgelerde bu tür örneklere rastlanmamaktadır.
Mazı Yeraltı Şehri
Antik adı "Mataza" olan Mazı köyü, Ürgüp'ün 18 km. güneyinde, Kaymaklı yeraltı şehrinin ise 10 km. doğusundadır.
Değişik yerlerde 4 girişi tespit edilebilmiştir; asıl girişi düzensiz taşlarla örülmüş koridor sağlamaktadır. Kısa koridordaki iri sürgü taşı, yeraltı şehrinin giriş çıkışını kontrol altına almaktadır. İç kısımdaki küçük oda, sürgü taşının rahat bir şekilde hareket etmesi için yapılmıştır. Yeraltı yerleşiminin geniş alanlarına yayılan ahırlar, diğerlerinden farksızdır. Ahırlardan kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kilisesine ulaşılmaktadır. Bu mekânın girişi sürgü taşı ile kapatılabilmektedir. Kilise apsisi, köşeye oyulmuştur ve cephesi kabartmalarla süslüdür.
Özlüce Yeraltı Şehri
Eski adı "Zile" olan Özlüce köyü merkezindeki yeraltı şehri, Nevşehir- Derinkuyu karayolu üzerindeki Kaymaklı kasabasının 6 km. batısındadır.
Girişte bazalttan yapılmış, birbirine geçmeli iki kemerli mekân bulunmaktadır. Daha sonra yine moloz taşlarla örülü 15 m. uzunluğunda bir geçit vasıtasıyla asıl tüf kayaya ulaşılmaktadır. Yeraltı şehrine girişi sağlayan taştan yapılmış mekânlar, asıl yeraltı şehrini oluşturan kaya oyma mekânlara nazaran daha yenidir. Bu koridorun bitiminde 1.75 m. çapında sert granit taştan yapılmış sürgü taşı bulunmaktadır.
Girişteki ana mekân, yeraltı yerleşiminin en geniş alanı olup iki bölümden ibarettir. Büyük mekânın sağında erzak depoları, solunda ise oturma odaları bulunmaktadır. Oldukça uzun olan galerilerin kenarlarında hücre tipi odalar, tabanlarda ise tuzaklar yer alır. Henüz ziyarete açılmamıştır.
Tatlarin Yeraltı Şehri
1991 yılında ziyarete açılan yeraltı şehri ise, mekânlarının büyüklüğü, erzak depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu nedeniyle askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir. Yeraltı şehri oldukça geniş alanlara yayılmış, ancak küçük bir kısmı temizlenebilmiştir. Halen iki katı gezilebilen yeraltı şehrinin en önemli özelliği diğer yeraltı şehirlerinde pek bulunamayan tuvalete sahip olmasıdır.
KAPADOKYA KİLİSE RESİMLERİ
ŞİMDİLİK BU KADAR ARKADAŞLAR ............
KAPADOKYA ÇOK DERİN BİR MEDENİYETLER BEŞİĞİ OLDUĞU İÇİN TANITIMINI YAPMAKTA GAYET ZOR O YÜZDEN KAPADOKYA YI SİZLERE KISIM KISIM TANITMAYA ÇALIŞACAĞIM...........