Kendi omuzlarını taşıyamayan hayaletler kadınını nasıl taşır?
Ve çok zordur adamlık...
Bir merhabayla koynunda hercai menekşeler biriktirenler bilemez.
Ve bir saçak altı sevişme de sahte iniltilerde bel altı kalp atışlarında
Kaybedersin onurunu,gururunu bir fahişenin satılık düşlerine satarsın.
Kaç kuruşluk bu adamlık?
Bir yüreğin gölgesinde üşütmez zaten delikanlı dediğin
Kadın gördü mü salyaları akmaz öyle kuduz köpek gibi adam dediğinin
Bir parça ten uğruna etmez öyle beylik laflar gözyaşlarını sel yapmaz.
Sevseydin sevişemezdin bilirdin kadını, erkeği olmaz namus demenin
Bilinmeyen yağmurlarda ıslatmaz kırmızı gelinciğini
Sırsıklam bir alışkanlığı zaten aşk sanmaz.
Kirli bir peçeteymiş gibi savurup atamaz, çünkü kıyamaz.
Minicik bir düşe kelepçeli vakitlerini ayırmaz bir tuhaf ihtirasta
Ak alınlarımıza lekeli düşler sürüp dimdik duramaz adam dediğin.
Ve en büyük günahtır…
Sadaka sevdalarda kıyabilmek kimsesiz bir yetimin yüreğine
Bir kaç satır hayal serpiştirip sonra kefenler giydirmez adam.
Bir mumun titrek alevinde yakmaya çalışmaz kadınını
Nefesimsin, yarimsin diye seviyorken satmaz haraç,mezat sevdasını
Hem kıskanıp ellerin yanar deyip, hem yürek yakmaz adam gibi adam.
Hasret denilen kahpe pusuda sevdasına sarılıp sahip çıkmak ister adamlık.
Söz vermek,sevdim demek arkasında durmak,
Ah aldıysan eğer bundan sonra yaşamak hüner ister.
Seni seviyorum demekse Rabbimin katında bile vebal,bedel ister.
Bir avuç sakalda olmaz ki adamlık
Yahut giyilen pantolonla, bu mudur delikanlılık?
Hele aşk dediğin cesaret,emek,sevmek zaten yürek ister.
Zorunda zoru, yazgısında yazgıyı yaşamak,paylaşmak ister.
Bel altında değil ,sol yanda taşınır bir kalp,
Heves değil ,nefes ister adamlık.
Önce insan olmak ,sonrada zordur adamlık...