"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde;
'NAMUSUM VE ŞEREFİM ÜZERİNE' ant içerim"
Böyle yemin edildi ama bakın nerdeler ŞUAN..
Yıl 1920.. Anadolu işgâl altında!
İşbirlikçi iki Osmanlı Paşası Osmanlı Devleti toprakları üzerinde bir Ermenistan ve bir Kürdistan kurulması tekliflerini Fransız onayına sunmuşlardı!.
Yakışıklılığı nedeniyle Fransızların Beau Şerif güzel adam adını taktığı ve İstanbul’da Boşherif lakaplı Kürt Şerif Paşa, Osmanlı devletinin paşasıydı. Maaşını Osmanlı hazinesinden alıyordu. Paris Barış Konferansı günlerinde, 11 Mayıs 1920’de Sadrazam Tevfik Paşa Sevr’in taslaklarını Fransız başbakanından almak üzere Fransız Dışişleri Bakanlığı saatli salonuna girdiğinde, Ermeni Bogos Nubar Paşa da, Kürt Şerif Paşa da Fransız bakanının yanında oturmaktaydılar.
Aynı bugün olduğu gibi!
Kandil’den küstah cevap: "Diz çökün ya da savaşın!"
Taşları bağlamışlar köpekler serbest!
TÜRK MİLLETİ artık meşru müdaafaa hakkın dogmuştur........