Yaşanmışı,denenmişi
veya sıradan bir gerçeğimizi
her defasında bir başkasıymış gibi
alıp karşımıza sorgulamak kendimizi
yarım kalmış onca şeyi yeniden düşünmek
yeniden sokulmak bir eskinin yanına
gözden kaybolmuş uzak,umarsız
bir zamanın kulağına fısıldamak
siyah beyaz resimler arkası sözcükleri
sonra susmak
saklanmak için kendi gerçeğimize
belirginleştikçe derinleştirdiğimiz sığınamızın
yer yer çatlamış duvarlarına kazıdığımız isimler
üstümüze uyduramadığımız
sevda söküklerinin teyelli duyguları
ve
bir sürü ikilem kendimizi sınadığımız
tozu alınmış dünlerde yaşlanan adresler
bulanık anılarda saklı sahipsiz düşler
kimsenin olamayan yanlışlıklarımız
ve yarım birlikteliklerin suç ortaklıkları
kullanılmış kırılgan umutların başkaldırısı
salgın ayrılıkların sona erdirdiği gün
gecikmiş bir sorunun yanıtındaki anlamsızlık
evetsiz yarınlar ve yarınsız bir dün
denizin ortasında
su sızdıran bir teknede küreksiz bekleyiş
akıntıya bırakılmış yorgun bir yüreğin
karşı koyuşu rüzgarlara
korsan duygulardan beklenen umut
ve dalga,dalga bir öfkenin
dümen tuttuğu yalnızlık iskelesi
üç,beş kulaç ötesini bilememezlik
sis bozgunu kıyılardan uzanan
cankurtaran simidi
tutamamak ,tutunamamak ürküntüsü
son dönemecinde denizin imbat beklentisi
seyir defterimdeki kayalıklar
adını unuttuğum
İğne deliğine sığdırdığım
yakamozu denizin
ve sen
sözlüklerden çıkardığım
adın yok senin...