Bir insanın en önemli sorumluluğu, kendisini yoktan var eden Rabbimiz’in rızasını kazanmak, Allah’ın sevgisine ve rahmetine layık olmaya çalışmaktır. Allah’ın rızasını kazanmak ahiret hayatını kazanmak için bir vesile olduğu gibi, aynı zamanda insana mutluluk ve huzur verecek yegane yoldur. Allah’ın şanını gerektiği gibi tanıyıp takdir edemeyerek insanların rızasını arayanlar ya da benzeri boş hedeflere kapılanlar, gerçek anlamda hiçbir zaman tatmin bulamaz ve mutlu olamazlar. Oysa Allah’ın rızası, bir insanın kalbinin tatmin bulacağı en büyük sevinç ve mutluluktur.
Kuran ayetlerinde şu şekilde bildirilir:
“(Allah)… Kendisi’ne katıksızca yöneleni dosdoğru yola yöneltip-iletir. Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur.” (Rad Suresi, 27-28)
Müminler Allah Rızasını Kazanmak İçin Özel Yaratılan Zorluk Anlarından Büyük Zevk Alırlar
Müminlerin mutluluğu zorluk ve sıkıntı anlarında göstermiş oldukları Kuran ahlakı ile daha da kalıcı bir hale gelir. Müminler, hep Allah’ın rızasını düşündükleri, akıllarını ve vicdanlarını hep bu yönde kullandıkları için, olumsuz durumlardan asla inkar edenler gibi negatif yönde etkilenmezler. Aksine zorluk ve sıkıntı anlarında gösterecekleri güzel ve teslimiyetli tavırlarla Allah’ın rızasını kazanabileceklerini umdukları için, böyle bir anda bile Allah’ın izniyle mutluluklarından hiçbir şey eksilmez.