REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 2366 - Toplam yanitlar: 1

GONDEREN: Birsu_ on 11/17/2012 18:25:14


Bir gece sohbet ederlerken kapı vurulmuş,
dışarıdan kalabalık bir güruh;

”Şeeeems dışarı çıkkk!” diye bağırmıştı.

Mevlana yaklaşan acı kaderi sezmişçesine:
”Çıkma” diye yalvardı.
...
Zat boyutundan, Hikmetten öte Kudretten bakan Şems gülümsedi:
”Telaşlanma, verdiğimiz sözü tutma vakti gelmiştir”
diyerek kapıya yöneldi.
Mevlana: “Ne sözü, nereye, niyeee?” diye yapıştı ellerine…
Şems, yıllardır sakladığı sırrı söyledi:
“Şam’da Rabbime yalvarmış,
aşkını seyredeceğim bir ayna istemiştim.
Rabbim seni verdi, sende seyrettim…”
İyi işte, seyre devam edelim, dedi Mevlana.
Şems;
”Rabbim de bana demişti ki, o aynayı verirsem ne bağışlarsın?
Tereddütsüz şöyle demiştim; Başımı veririm!…”
Şems dışarı çıktı. Sadece bir “ALLAH” nidası duyuldu.
Ay ışığında yerde üç beş damla kan seçiliyor,
ama ne baş, ne ceset, ne de katiller gözükmüyordu!…
Aşkları sır olmuştu.
Mevlana’yı sahiplenenler,
Onu paylaşmak istemeyenler şehit etmişti Şems’i.
Aşkın doğasıydı en yakın çevrenin tahammülsüzlüğü!…
Aşkın doğasıydı Firkat!..






--------------------------------------------------------------




GONDEREN: Hacegan__ on 11/18/2012 00:43:20


Ayağında diken yarası olmayan, sinesine gül kokusu süremez..
Şems i Tebrizi (k.s)  Emeğine yüreğine sağlık kardeşim paylaşımların güzel..

Back To Top
11/23/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***