Sözlerin bende ki ağırlığını kaybetti
Senden kalan son cümle işte bu
Kendimi senin sözlerinle yargıladım
Savunma hakkı istememiştim senden ama
İnfazıma çıkacağını da hiç düşünmemiştim
Kararının.
Zamansız isteklerim olmuştu
Seni zora sokan ısrarlarım
Yolundan çevirdiğim,
Suçsuzken özür dilettiğimde olmuştu
Ama benim firarlarım senden değil
Sanaydı
Yıldızları göremediğim gecelerde
Senin gözlerini kutup yıldızı yapardım kendime
Sana dönerdim yolumu
Nereye gitsem de senden gidemezdim
Sözlerimde öfkenin aşka bulanmış hali saklıydı
Sana söylediklerimin pişmanlığıyla yaşamak
Nasıl büyük bir azaptı
Tırnaklarım ellerimi kanatırdı
Gecelerde uykusuzluktu bana kalan
Ve sen hep yüzüme vururdun hatalarımı
Ben yüzüne çaresizlikle bakarken
Suçluydum; öyle güzeldi ki aşkın
Hiç bitmez sanıp savurdum onu rüzgârlara
Aşkını, sabrını, sevdanı belki sonsuz sandım
Birlikte büyürüz sandım
Senin çoktan büyüdüğünü unutmuştum.
Suçluyum en çok; gözyaşlarını gördüğüm gün
Seni ağlattığım gün
Kendimden utandığım gün
Gözyaşlarına dokununca
Duysaydın
Kalbimdeki çığlığın sesini
Benim gibi hep o çığlıkla yaşasaydın
Hatanı bilip sussaydın
Bir an kendini benim yerine koysaydın
Olmadı işte, sen hiç ben olmadın.
Sözlerim sendeki ağırlığını kaybetti
Bu o kadar çok şey demek ki
Benim için söylenecek çok fazla şey kalmadı
Yanıma eskisi gibi sevmediğin sözlerimi alarak
Bu sabah bu evden çekip gideceğim
Saçlarımı kime emanet edeceğim
Yüzümde dolaşan ellerinden çok uzakta
Teninin kokusunu hep özleyeceğim
Bu aşkı mahveden kişi olarak
Sana daha fazla gözyaşı bırakmayacağım
Bana verdiğin bu saf sevgiye minnettarım
Her ihtiyacım olduğunda yanımda olduğun için
Ve sevgilim olduğun için
Bu sabah çekip gideceğim
Ölümden farksız bu ayrılığa
Doğan güneşle merhaba diyeceğim
Biraz sonra alnından son bir kere öpeceğim
Sen sabah mahmurluğunda uyurken
Bu aşkın katili kirli elleriyle dokunmayacak artık sana
Umarım bir gün affedersin beni