Toplam bakislar: 765 - Toplam yanitlar: 0 |
|
GONDEREN: Koray on 12/13/2011 00:38:47 |
|
Ne olursa olsun aşkın üzerine bir kere ihanet düşmüşse hiç şans verilmemeli. Çok severken başkasının tenini, kokusunu, arzulayıp gönlü bir x şahsa doğru kaymışsa kadınlık onurunu yere sermeden her şeyi bitirmeli, aşka sürülen lekeyle onu baş başa bırakmalı, hiç acımadan onu terk etmeli. Aldatmayı erkeğe, hak ilan etmemeli bu geri bir bakış açısıdır. Aşkta ne kadar seversek sevelim Onur aşkın önüne geçmeli, gururlu olan insan aldatılmayı kabullenemez. Aldatıldığında, onu aldatan şahsı tamamen hayatından çıkarır. Çünkü çok sevdiği insan, onu aptal yerine koymuştur, artık o insanı gerçekten seviyor olamaz. Neden bir insan onu gerçekten sevmeyen birini körü körüne sevmeye devam etsin ki? Ancak bunu sadece birlikte olmuş olmak için yalnız kalmamak için kabul edebilir bu hatadır hem de büyük bir hata. Her kim aldatıyorsa kendine güveni yoktur. Kendine güveni olmayan insanda, sadece bir kişi tarafından sevilmeyi yetersiz bulur. Kendine güvenmediği için, kendine karşı sevgi ve saygısı olmadığı için başka kadın tarafından bu açığının kapatılmasını ister, ne kadar çok kadınla beraber olursa o kadar değerli olacağını sanır, egosunu tatmin eder. Aldatılan kadını çok kötü günler bekler tabi, kimi kadın içinde biriken o öfkenin intikamını yeni bir sevgiliyle almak ister, kimi kadın ise ağlayıp sızlayıp, sürekli uyuyup deprasyondan çıkmak için ellerini sema ya uzatıp Allaha yalvarır, Kimi kadında kalbinde derin acılar bırakan kişiye karşı tehlikeli olmaya başlar, amaç onu yaralamak ve içindeki o kocaman öfkeyi bir nebzede olsa hafifletmek. Zaman yaraları sarabiliyor ve aldatılan kadın genelde daha başka bir kadın olarak hayata dört elle sarılıyor. Bulunduğun uyku ortamından uyanıyorsun ve hayatın senin gözyaşlarına değmeyecek kadar kısa ve güzel olduğunu anlayıp şöyle bir silkeleniyorsun. Yaşamla mücadele seni bekliyor gerçi güvenin sarsılmıştır başka birisine karşı güven kazanmak için çok uğraşacaksın ama sonunda değecek her şeye. İkinci baharını yaşayacaksın, mutlaka seni gerçekten seven ve ilk ilişkinden daha çok sana değer veren insan bu durumdan bizi koparıp alacaktır. Bir ilişkinin sonu aldatma yüzünden gelmişse o son en hayırlı sondur. Bu ‘’tekrar deneyelim, hatamı anladım, İlişkimizi böyle bir şey için harcamayalım’’ gibi saçma kendini avutma yalanlarına yeni yalanlar ekleme ihanetini erteleme rafa kaldırıp ilerleyen zamanlarda raftan çıkarıp devam etme çabasına girmek aldatılanı yıpratmaktan başka bir şey değildir. Çünkü kişi artık güvenini kaybeder ve o asla yapmaz diyebilme rahatlığını bulamaz kendinde. İşte bu güvensizlik ve tedirginlik de yeter bir kadına. Sabrınızı onun ihanetine göz yumarak göstermeyin, onun ihanetini affetmediğinizde sizi bekleyen sıkıntıları göğüsleyip direnip mücadele ederken gösterin... Artık hayatı kendi çevremizde güzelleştirmek ve hiç arkamıza bakmadan yol almak, gözyaşlarını arkaya atıp hayatın gerçekleri olarak kabullenip biran önce hayata bağlanmak umudu ile….İhanet aldatılanın değil aldatanın küçüklüğüdür….
İhanet ve Sadakat
İhanetin adı göçmen bir kuşa verilmiş sadakatin adı ise bir serçeye. Göçmen kuş bütün bahar ve yaz boyunca Küçük koyun üstünde uçmuş serçeyle beraber Küçük sinekleri kurtları yemişler Kış yağmurlarıyla şaha kalkmış derelerden su içmişler Masmavi gökyüzünde dans etmişler Çiçek açan ağaçlara konup papatya tarlalarında gezmişler. Birbirlerine söz vermiş kuşlar; Ayrılmayacağız diye.
Ama kış gelmiş Göçmen kuş adına yakışanı yapmaya kararlıymış Serçe ise her zamanki gibi sadık Ama sevgi de yabana atılmaz bir gerçek Ayrılık acı ihanet kötüymüş serçe için Yaşamaksa önemli imiş göçmen için O baharların tatlı eğlencesiymiş sadece
Gel demiş serçeye senle beraber başka bir bahara uçalım Serçe ise burda bekleyelim demiş yeni baharı Ama kış acımasızdır demiş göçmen Yaşayamayız burda aç kalır üşürüz Serçe hayır demiş korunuruz kötülüklerinden kışın beraber Göçmen inanmamış serçeye hayır demiş gidelim.
Serçe için gitmek nasıl bir ihanetse yaşadığı yere Kalmakta aynı şekilde ihanetmiş sevgiliye Ve karar vermiş sevgiyi seçmiş Uçacakmış yeni bir bahara.
Göçmen ve serçe çıkmışlar yola Ama serçe zayıfmış onun kanatları uzun uçuslar için değil. Dayanamayacakmış bu yola Oysa göçmenin kanatları güçlüymüş Çünkü o hep kaçarmış kışlardan Hep gidermiş zorluklarından kışın yeni baharlara
Bir fırtına yaklaşıyormuş. Göçmen hızlı gidiyormuş fırtınadan yakalanmayacakmış Ama serçe iyice zayıf kalmış yavaşlamaya başlamış Göçmene duralım demiş artık. Biraz dinlenelim Göçmen itiraz etmiş fırtına demiş ölürüz. Serçe çok fırtına görmüş kurtuluruz demiş. Ama göçmen yürü demiş serçeye birazdan okyanuslara varacağız Serçe sevgisine uymuş ve peşinden son bir gayretle gitmiş göçmenin
Birazdan varmışlar okyanusa Kurtuluşuymuş bu büyük deniz göçmen için çok iyi bilirmiş buraları Ama serçe ilk kez görüyormuş ve sanki gökyüzünden daha büyükmüş bu yeni mavi Serçe artık dayanamıyormuş son bir sevgi sesiyle seslenmiş göçmene Artık gidemiyorum. Göçmen serçeye bakmış Bakmış ve yoluna devam etmiş....
Okyanus çok büyükmüş serçe ise çok küçük Serçenin sevgisi de çok büyükmüş ama göçmen çok küçük. Mavi sularında okyanusun bir minik sadakat Yeni bir baharın koynunda koca bir ihanet
--------------------------------------------------------------
|
|
|