"De ki: "Herkes kendi yaratılışına (fıtrat tarzına) göre davranır. Şu halde kimin daha doğru yolda olduğunu Rabbin daha iyi bilir." (İsra Suresi, 84)
Allah her insanı ona has detaylar içeren yaratılış özellikleriyle yaratmıştır. Her insanın kişiliği bir diğerinden farklıdır ve kişiliğine bağlı olarak da farklı davranışlar sergiler. Dünyada şu an yaşayan ve yaşamış olan milyarlarca insanın fiziksel özellikleri birbirinden farklıdır. İşte bu Rabb’imizin sonsuz aklının, üstün gücünün ve benzersiz yaratmasının tecellilerindendir.
Eşsiz sanatıyla Allah, milyarlarca farklı görünümde, farklı mimiklerde, farklı bakış ve duruşlarda, kısacası farklı bir bütünlük içinde milyarlarca insan yaratmıştır. İnsanlar temelde belli detaylardan oluşurlar. İnsan yüzü, kapsadığı küçük bir yerde iki kaş, iki göz, bir burun, bir ağızdan ve aynı malzemelerden oluşur ancak milyarlarca farklı görünümle karşımızdadır. Ve her birine minik detaylarla, farklı anlamlar yerleştirmiş olan Allah, bu muhteşem yaratması karşısında Kendisini gereği gibi takdir etmemizi ister.
İnsanların görünümleri gibi yaratılış özellikleri de değişik renklerdedir. İnsan karakterinde belirli temel özellikler olan içe kapalılık, dışa dönüklük, sakinlik, olgunluk, heyecanlılık, baskın ve çekingen kişilik gibi belirgin özellikler birçok kişide bulunur. Ancak her insanın yapısı, kişiliğindeki diğer özelliklerle birleşir ve farklı şekillerde ortaya çıkar. İnsanın fıtratındaki özelliklerin, kendisini geliştirerek kazandığı diğer özelliklerle uyum içinde bütünleşerek oluşan karakterini de en küçük ayrıntısına kadar yaratan Yüce Rabb’imizdir. Ve her insan için yarattığı karakter de farklı farklıdır.
İnsan, din ve esaslarını anlamaya ve kabul etmeye uygun fıtratta yaratılmıştır. İnanan insan, Allah’ın yarattığı fıtrat üzerine, kendisini geliştirmeye, olumlu özelliklerini artırmaya, olumsuz olanları Allah’ın hoşnutluğu doğrultusunda değiştirmeye ve kişiliğini Kur’an ahlakına uygun hale getirmeye çalışır. Örneğin Allah, bir insanı hayır ve hikmet üzere içe dönük bir yapıda yaratmış olabilir. İnsan Allah’ın verdiği azimle gayret ederek, düşünerek dışa dönük, neşeli bir karakter elde edebilir.
Allah, davranış bakımından kimlerin daha iyi olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattığını bildirir. İmtihan gereği farklı karakterlerde ruh sahibi, düşünen, algılayan, hisseden bir varlık olarak yarattığı insanı her an farklı şekillerde sınamaktadır. Renklerdeki çeşitlilik, ve içerdiği birbirinden farklı güzellikler insan ruhuna nasıl zevk veriyorsa, insanlardaki fıtrat zenginliği de ruha haz veren bir güzelliktir. Allah insanları değişik yaratılışlarda var ederek bir güzellik çeşidi meydana getirmiştir.
İnsanlardaki çeşitliliğin aksine, hayvanlar tek bir fıtrattadır. Örneğin, Allah’ın benzersiz detaylarla yarattığı arıların tek bir fıtratı vardır. Allah’ın buyruğuna uyarak çardaklarda evler edinir, insanlar için bal yaparlar. Örümceğin teslimiyetle ağ örmesi de onun yaratılışının bir gereğidir. Tavşanın, kedinin, köpeğin, bukalemunun ve bunlar gibi Allah’ın eşsiz yaratma kudretiyle yarattığı tüm hayvanların kendilerine ait, özellikleri hiç değişmeyen tek bir yaratılışları vardır.
Yüce Allah, “Sonra onu ’düzeltip bir biçime soktu’ ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?" (Secde Suresi’nin 9) buyurur. Yapmamız gereken, Allah’ın tüm detaylardaki sonsuz aklının ve görkemli yaratmasının kanıtlarını, muhteşem ilminin tecellilerini görmek, O’nu gereği gibi takdir etmek ve, O’na şükretmektir…Unutmayalım ki Güzeli güzel yapan edeptir,edep ise güzeli sevmeye sebeptir.Selam ve saygılarımla.