Ben ne zor günlerin şahidiyim,
Çok savaştan çıktım sağ salimim.
Yok kimseye ahım,
Dost düşman sağolsun
Kapandı tüm perdeler, taş duvarlar çöktüler üstüme birer birer.. Ezildim çoğu zaman, hayatın ağırlığını taşıyamayıp omuzlarımda. Kimi zaman hasret, kimi zaman yalnızlık yağdı dünyama, ıslandım. Kimi zaman acılar, kimi zaman sancılar bir bıçak gibi saplandılar yüreğime, kanadım...
Acısıyla, tatlısıyla, hasretiyle, sevdasıyla benim hikayemdi bu sadece. Ben yazmalıydım tüm satırlarını. Ben kurup cümlelerini, ben koymalıydım noktalarını, virgüllerini. Ben altını çizip vurgularının, ben silmeliydim silinmesi gereken kelimeleri
Galibiyeti de mağlubiyeti de benimdi hayatın..
Öğrendim, düşünce ayağa kalkmayı, kanayan yaralarımı sarmayı.
Öğrendim.. Hayat karşısında dimdik ayakta durmayı, yeri gelince alaycı bir gülümsemeyle kendime tutunmayı...
Yâr iyi ki varsın,
Can sende son bulsun..
Şimdi her gün doğduğunda varlığına uyanıyor sevdam..
Her gün battığında da sevdan çıkıyor hayallerimde, rüyalarımda, uykularımda gün yüzüne.
Artık yalnızlık değil, varlığın yağıyor, sırılsıklam ıslatıyor dünyamı.
Anlıyorum ki sadece nefes alabilmişim yokluğunda. İçten bir gülümsemeden uzak, sahteymiş tüm gülümsemeler. Kelimeler anlamsız, yetersiz, kimsesizmiş. Sevda, sevda değilmiş aslında bende, senmişsin.
Ben, "ben" değilmişim aslında sende "ben" mişim..
Artık ikimizin olan bir hikaye var, sadece bizim olan..
Son noktasını hayatın koyacağı, son nefesimi verdiğimde...
Sen dar günümde helal lokmamsın,
Yâr demek yetmez, canımda cansın..
Her kulun hakkını, bahtını şansını,
Verene bin şükür, iyi ki varsın...