Şimdi şakağımda senli anlar,
Gez,göz demeden arpacıktalar.
Tetik düşüyor Can!
Şarjörde senden kalanlar...
Bütün anılar dağılıyor,yaralıyor,kanatıyor,
Ellerim alabildiğine kırmızı.
Toplamaya çalıştıklarım anılar değil,
Kırgınlıklar oluyor.
Dilime duraksız bir ah takılıyor,
Pişmanım,
Kendimi suçlu sayacak kadar.
Geceler uğramıyor sokağıma,
Gündüzlerde failini ben biliyor.
Kendime dar ağacı oluyorum,
Nabızlarım tutukluk yapmaya başlamışken.
Bana umut yakışmaz artık!
Kendime böylesi cellat olmuşken.
Şakalarıma sevmeye yeltenen hallerim koşuyor,
Onlar anılardan daha da acımasızlar.
Göğüs kafesim dar geliyor iççekişlerime.
İçimde ölümler,içimde intiharlar kol geziyor,
Her köşesi senli anların vatanıyken.
Biten bir şeyler mi var diyen sorgularım artıyor.
Ama ben,
Gitmeleri rafa kaldır ve unut bensizliği demiştim sana,
Ayaküstü bakışımla...
Şimdi alnımın orta yerinde pimi aralık başlangıcı o günde çekilmiş,
Yar bombası.
Hakkında var hani!
Ne kurşundan,ne kankaybından,ne de ulu orta ayrılıktan,
Alacaklarımı almadım Can!
Şimdi gürültüsüz bir patlamayla toz toprak olmaktayım.
Biliyor musun?
Ölürken kendime hiç ağlamadım.
Aldanmadım yazılanlara.
Seni bulduğum şenlik günleri gülümseyişlerim,
Toplayıp tası tarağı terketti beni.
Öykülerim de gizli öznelerle yazılacak kadar
Bensizliğe yeminli.
Ben dün öldüm!
İlanı sen ver Sevgili!
Unutma seni yelda gecesi sevdiğimi...
Unutma sonsuzlukta bile seni bekleyeceğimi,
Ahdime vefalı olacak bütün düşlerim.
Bıraktım artık topraklaşsın,
Söz dinlemeyen kalbim.
Bu vurgunlar az gelir gibi,
Bir de onun sen delisi hallerini yüklendim.
.................................(Gece yarısı çoktan gitmişti benden)
Züleyha Selçuk