Ey güzel aşk, sen de pek çok kaybettiklerimiz gibi yüreğimizden ve hayatımızdan uçup gidiyorsun...
Didik didik edelim mi aşkı, ne dersiniz?
Bir kadın ve bir erkek birbirine delice tutkun olduğunda, hissedilen midir AŞK?
Kimyasına varıncaya kadar analiz edilen AŞK, detaylara sığar mı?
Büyük ve yürekli midir AŞK?
AŞKIN bakışı, rengi, sesi ve tonu var mıdır?
AŞKIN eni, boyu, kilosu ve ölçümü nasıldır?
Hafif midir AŞK yoksa ağarlığıyla ezer mi insanı?
Yaşı var mıdır AŞKIN?
Şehri, uzaklığı, yakınlığı ya da ülkesi?
Kadın kalbinde mi daha çok performans gösterir? Yoksa erkekler mi sahiplenir AŞKI?
AŞKIN adı seks midir?
Duyguda mı korumuştur yerini?
AŞKI resmedebilir miyiz?
Kavuşmak mıdır AŞK, yoksa ayrılmakta mı tat bulur?
Bir söz, bir cümle, bir ses midir AŞK?
Dokunmak AŞKI çoğaltır mı?
Kimi zaman azalmayı hissetmek midir AŞK?
Renklerin coşkusunda buluşmak
Ve grileri terk etmek midir ASK?
AŞK hayatımızı zenginleştirir mi?
Belki de en büyük yok olmaktır AŞK?
Bazen bir gün, bazen her gün, bazen çok gün onu istemek midir AŞK?
Fikirde buluşmak, bestede buluşmak, şarkıda buluşmak, bir küçücük sözde buluşmak mıdır AŞK?
Ayrı şehirlerde, ayrılıklarca coşmak ve ardından bir o kadar kahrolmak mıdır AŞK?
AŞKIN rengi, sayısı ve ışığı var mı dır?
Yoksa karanlıkta kalıp, kör olmak mıdır AŞK?
Hiçbir zaman çerçevene koyamadığın fotoğraf ve hiçbir zaman “işte bu şarkıyı ona söylüyorum” diyemediğin yerde midir AŞK?
AŞK belki yasaklarında belki de serbestlerindedir.
İçine tatlı bir gülümsemeyle işleyen,
Kimi zaman filmlerdeki tren sahnelerindeki kahreden ayrılış,
Kimi zaman da hava alanındaki muhteşem ama yasak kavuşma mıdır AŞK?
Her ne ise, bir zamanlar yüreğimizden düşürmeye kıyamadığımız,
Şimdilerde ise hatırlamaya vakit bulamadığımızdır AŞK.
Geçmişte hissettikçe bitiremediğimiz,
Bugün ise hatırlamaktan, dokunmaktan bile korktuğumuzdur AŞK.
Ne acıdır ki, artık en son kullanma tarihindedir AŞK.