Bir adam vardı bu şehrin bir yerlerinde
Sesine uyku kaçmış adam
Ağlasa duyardınız
Yağmur şırıltısı gibi yağardı düşler ormanına
Yüzü silik bir adamdı
Gözlerinde
EN çok Da gözzlerinde saklıydı hüznü
Bu yüzden kısardı gözlerini...
Buz gibi sesizdi o
Sesine uyku kaçmış bir adamdı
Ne zaman düş kursa
Çocukluğunun soğuk günleri gelirdi aklına
Gençliğinin
Deli fişek günlerine yazğılydı yazgısı
Vadesi dolmamış toprakların İnce tortularında saklıydı ruhunun gizemliliği
Ve bir gün
Bir şeylerin intikamını bıraktı ardında
Bir türlü alamadı Şapkalı günlerin
Umut kokan güvercinleriyle birlikte
Gitti bu şehirden
Sesine uyku kaçmış adam...
Gecelerdir ONU düşünüyorum
Uykularım kaçıyor..