REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1405 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: Hacegan__ on 10/11/2011 10:43:08


Öyle adamlar gördüm ki, üstünde elbise yok, öyle elbiseler gördüm ki, içinde adam yok. (Mevlana )

İnsan yaratılışın en muhteşem göstergesidir… Kendi içinde kendi kendini hem onarabilen hem de yakabilen tek varlıktır… Yeryüzüne indirilişinin ilk gününden şuana kadar sınırlarındaki bütün imkânları önce ayaklarının üzerinde durmak için sonra da ona bahşedilenin artısında kendi bütünselliğini ifade edebilecek sanatı ve kültürü oluşturmak için kullanmıştır…

Bu süreçteki en önemli konu ise düşünen tek varlık olduğunu duyumsamaya başladığı andan itibaren geçmişin gölgesini, geleceğe kendi ışığını ekleyerek aktarabilmenin hazzını peşin peşin almasıdır.

İnsanın en önemli hakkı yaşama hakkıdır… Bu hakkın devamında düşünme, eğitim-öğretim, çalışma ve iletişim hakkı gelir… Ki bu tanımın doğrultusunda sorguladım kendimi, yaşamı ve insanı… Düşündüm, acaba hangi hakkımız kim tarafından alınabiliyor, verilebiliyor ya da susturulabiliyor

Savaşlarda bedenlerini hangi kurşuna teslim edeceklerini bile bilmeden yaşama siper eden suçsuz insanlar… Ateş misketlerinin cehennemine kurban edilen, çocuklar… Elleri uçurtmalarının ipini tutmak için beklerken avuçlarına bırakılan kanlı gelecek… Yüreği bir salıncağın ritmine eşlik etmesi gerekirken kanla dost olan canilerin ritimsiz karanlığına karışan çocuklar… Bu insanların hangi gerekçenin gölgesinde yok edildiğine dair cevabı olan var mı?

Sokak aralarında kaldırımların bile üşüyebileceği ayazlarda kâğıt mendil satan çocukların çatısız evlerinde çıkan yaşayamamak sorgusunun cevabı anne ve babalar da mı veya toplum da mı? Yoksa neden yaratıldığını unutup aklını düşünme yetisini tam kullanamayan ve her şeyi devletten bekleyen pasif insancıklar da mı?

Özellikle eğitim hakkı elinden başka bir deyişle geleceklerinden alınan kız çocuklarının eksik kalmış nefeslerindeki hüznü yeryüzünde hangi renk tamamlayabilir ki? Bu dünyada zirve olan insanın bilgi hakkını donanım hakkını başka bir kişinin elinden alması kadar ürkütücü bir durum olamaz… Ve geleceğin bu eğitimsiz çocuklara hangi gölgelerin güneşsiz avlusunda köle olacaklarını getireceğini düşünüyorum da! Ürperiyorum…

Düşünme yetisindeki mükemmeliyeti sadece kendine kullananlara ve doğanın dengesini alt üst eden bencil oluşumlara ne demeli… Ceplerine biraz daha fazla para gireceğinin hayalini çevresindeki canlıların hayatını hiçe sayacak kadar fosilleşmiş düşüncelerle saran insancıklara ne demeli… Nice duyarsız fabrikaların sahiplerinin büyüdükçe nice canlıları yok ettiğini ve bu yok oluşta insan hayvan demeden bir sonun başlanıcına hızla gidiş olduğunu hala göremeyenlere ne demeli…

Peki birliğin o insana huzur veren kardeşliğin, zenginleştiren ısıtan ve çoğaltan tonunu görünce ruhundaki tüm karanlıkları kınında ateşler soluyan bir canavar gibi savuran insanlara ne demeli…

Ben i n s a n ı m …

Ve yaratanın bana ve tüm insanlara bahşettiği umudu hala yitirmiş değilim… 

Biliyorum ki bir yerlerde karanlık varsa başka bir yerde günışığının ruhumuzu, bedenimizi, duygularımızı en şeffaf rengiyle yıkadığı arınmalar da vardır… 

12/29/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***