Hani Dürüstlük İyi Bir Şeydi Baba
Babacığım!
Aklımın dünyaya erdiği ilk günden itibaren; “doğruluğun, dürüstlüğün, helal kazancın, yardımlaşmanın, büyüklere saygının, küçüklere sevginin güzel hasletler” olduğunu söyledin durdun bana.
Hep şöyle derdin:
“Bak oğlum!
Yanlış yapma.
Yanlış yapar da, bundan dolayı kapıma şikâyetçi olarak bir tek kimse gelir ise, bil ki affetmem, gereğini yaparım.
Öğretmenlerinden şikâyet gelmesin.
Komşulardan şikâyet gelmesin.
Yarın bir işe girdiğin zaman, ustandan, patronundan şikâyet gelmesin.
Memur olursan eğer bir devlet dairesinde, amirinden şikâyet gelmesin.
Yok, sen amir olursan, Hak ve adaleti gözet ki memurundan şikâyet gelmesin.
Bir esnaf olursan, terazin doğru tartsın. Müşterinden şikâyet gelmesin.
Gelecekte bir gün; Allah’ın emri; kısmetini bulup, evlenip, bir yuva kuracaksın. Sakın ola ki, eşinden şikâyet gelmesin.
Allah nasip etsin, çocukların olacak. Onlarla gereği kadar ilgilen ki, onlardan da şikâyet gelmesin.
Hele dürüstlükten, hiç taviz verme.
Hak ederek kazanmadığın hiçbir şeyi kabul etme. Bugün kabul ettiğin küçücük bir hediye, yarın başına büyük işler açabilir.
Teker, çığırından bir çıkarsa eğer, tekrar yerine girmesi çok zor olur.
Bu dediklerime riayet eder de, kendine böyle bir yol çizersen, hem bu dünyada, hem de ebedi dünyada huzur bulursun.”
Evet baba!
Sen hep böyle diyordun bana.
Zaten çok büyüktün gözümde ama bunları söyledikçe daha da büyüyordun.
Fakat baba!
Ya senin söylediklerinde bir yanlışlık var, ya da şimdi yapılanlarda…
Bakıyorum, devletimizi yönetmeye talip olanlar, almışlar ellerine birer dosya, çıkıyorlar televizyonlara;
“Buna dosya derler.”
“En büyük dosya benim dosya” diyerek büyük sükse(!) yapıyorlar.
“Dosya da ne ki oğul?”dediğini duyar gibiyim baba.
“Dosya”, senin beni öğütlediğin minval üzere hareket etmeyenlerin hayat hikâyesidir
Senin anlayacağın baba,
Herkesin bir dosyası var.
Ben mahcubum(!) baba.
Bunlar çok büyük insanlar baba…
Bunlar yalan mı söyleyecekler baba?
Bunlar yanlış mı yapacaklar?
Bak hepsinin birer, ikişer; bazen de onar, on beşer dosyası var.
Neden benim de bir dosyam yok ki baba?
Bu büyük(!) insanlar yalan söyleyecekler de, sen; dağın başında, üç evlek tarlayı eşek çiftiyle sürüp, sekiz çocuğu besleyip, büyütüp, evlendirip, sadece bir tanesini okutabilen, (dışardan) ilkokul mezunu, 71 yaşında bir adam, sen mi doğru söyleyeceksin?
Söyler misin baba?
Sen böyle davrandın da, çok mu huzur buldun dünyada?
Ne zaman “gün yüzü” gördün baba?
Hem ömrün boyunca; “meteliğe kurşun atacaksın”, hem de “sakın ola ki oğlum! Kimsenin malında, mülkünde gözün olmasın. Hakkın olmayan hiçbir şeye dönüp bakmayasın” diyerek, nasihatte bulunacaksın.
Sen ne büyük adamsın be baba!