Söylemem Sır Bilmesin gece yarılarında hayaliyle Nasıl sarmaş dolaş Ve özlemiyle ne kanlı savaşlarda olduğumu
Söylemem Sır Kimse bilmesin bu hüznü hangi mevsimden çaldığımı Umutsuzluğu nasıl canımla besleyip Yokluğuna ne yalanlar kattığımı
Sus Söyleme sen de şiirim Adının dilimde ne dualarla döndüğünü duymasın Kanasın içimde bırak Terli ellerinden alsın nemini gözlerim
"O"bilmesin! Bilmesin semtime mesken kurduğunu yalnızlığın Tortu tortu dökülsün sevinçler Kitap arasındaki kuru güllerde koksun acı Çığlık çığlığa sevişmelere salınsın sessizliğim Kuytularında bir yetim duygu vurulsun gecenin İçten içe bir yangın sarsın odamı
"O"bilmesin!
Sonra zamanlı zamansız Bir türkü misafir olur zihnime Savrulur kelimeler, başım döner çırpıntılardan Kollarını uzatır ölüm meleği Ve kanlı mızrağını doğrultur yokluğunu giyinmiş iblis Sırat olur sevdam, korkarım Geçemem sevdiğimden öteye Takılır yüreğim, sol yanım cehennem Kırılır içimde inceden bir dal Tutunamam kendime zaman zaman Severim, çok severim
Söylemem
Kırgın sevdalı yanım Sus Sen de söyleme şiirim; "O"bilme)sin!
Cevapsız değil aslında hiçbir soru Sustuğum kadar seviyorum, konuştuğum kadar özlüyorum Sessizce akar kelimelerim, usulca okşar saçlarını derin uykudaki sevdiğimin