Toplam bakislar: 1937 - Toplam yanitlar: 0 |
|
GONDEREN: Divane06 on 07/27/2011 17:04:48 |
|
Usul usul içime sızan bu acı bu yalnızlık senden hatıra. Hayatımızın duvarlarına astım. İçimin okyanuslarından yaptığım mavi düşler boğuldu, hayata isyanımı armağan ettim Kıvranıyorum!
Şimdi hayat öyküsüzlüğümün nişanı gibi duruyor hüznün doğurduğu resmin kucağında. Yüzüme asıyorum çoğu zaman yüreğimdeki boşluklara esaretimi. Yüzümde kırışıyor hayat. Gitmelerine can yakıyorum. Ben, kızıl bir aşkla gelmek isterken sana sen somurtkan mutlulukları seçtin, gece artığı saatlerde kaldın, güneşi soğuttun gözlerinde gözlerim dondu. Ey yâr! Saçlarında dalgalanan o hüzün kimin? Beni kirpiklerinden astığın günden beri milyon defa ölüyorum... Yanlış senaryolara intiharlar biriktiriyorum... Gidişinden hasretler yapıyorum kendime sonra yine ölüyorum.
Cüzzamlı yağmurları damlıyorsun içime. Kapandı sesine isyan eden bu ağız. Her adım bir dirilemem artık. Köşe başlarında ninni gibi agıt sesleri üşüşüyor kulaklarıma. Ben hangi kimim? Dilinde çürüttüğün o şarkı, kaleminde yanan o şiir kime yol oluyor? Hangi gökyüzünde mutlusun? Mutlu musun?...
|
|
|