REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1259 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: NeZ on 12/16/2008 07:25:13


Hikâye mâlum, hatta meshur, fakat tam yeridir, tekrarinda fayda var: Çölde yasayan zengin ve muktedir bir kabile reisinin dillere destan, esi-menendi az bulunur bir ati varmis.

Günün birinde kabile reisi, bu pek sevgili atina atlayarak tek basina çöle gezmeye çikmis. Hayli zaman at kosturduktan sonra dönmek üzere iken uzaklarda bir kimilti dikkatini çekmis. Bir insan, yerde yatiyor. Belli ki çok hasta veya ölmek üzere. Yardima muhtaç.

Hemen oraya yaklasip atindan inerek yerdeki adama yardima gitmis. Hâlâ nefes aldigini görünce sevinip atinin terkisinden su kirbasi almak üzere iken, yerdeki mecâlsiz ve hasta adami, o herkesten kiskandigi degerli atin üzerinde görünce sasirivermis. Adam ati topuklayip erisilemeyecek kadar uzaklastiktan sonra dönüp, alay edercesine bakmis atin sahibine,

Fakat bir gariplik var; atin sahibi ardindan kosarak bagirip çagirmiyor; sadece durdugu yerde agliyor.

- Ne oldu diye seslenmis hirsiz, "Zoruna gitti de ondan agliyorsun degil mi? Sen ki bu ati kendi gözünden, evlâdindan bile kiskanirdin ama bak, aklim ve çevikligim sâyesinde simdi benim oldu atin; ne kadar aglasan yeridir!"

Atin sahibi gözyaslarini silmis; demis ki, "Hayir ey hirsiz, atimi çok severdim, dogrudur; senin onu benden çalman elbette gücüme gitti, fakat onun için aglamiyorum."

- Yaa, niçin agliyorsun öyleyse, kadinlar gibi?

- Sunun için: Bu haber yarin etrafta duyuldugunda, senin nasil bir hile ile atimi elimden kapip çaldigin dilden dile gezdiginde bundan sonra çölde hiç kimse, ölmek üzere olan gerçek bir ihtiyaç sahibine bir damla su vermeye çekinecektir. Üzüntüm ondan!









--------------------------------------------------------------
12/26/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***