Türkiye Cumhuriyeti nüfus potansiyeli çok yüksek bir ülke, dinamik işgücü nüfusu Avrupa'nın çok ilerisinde. Bu durum kalkınma projelerine aktarılabilse ne kadar büyüyeceğimiz aşikâr.
22 Temmuz seçimlerinden bu yana 7 milyon Türk ilk defa oy sandığına gidecek ki bu rakam CHP'nin ve MHP'nin toplam aldıkları oya, Akp'nin ise yarısına tekabül ediyor. Siyasi partilerde bu gerçeği değerlendirerek programlarını hazırlıyorlar, propagandaları yapıyorlar. Bunun yanında şüphesiz, şeksiz bir gerçek daha var ki gençlik dinamizminin en yüksek olduğu, hitap ettiği kitle içerisinde gençliğin payının en geniş olduğu parti MHP.
Buradan hareketle gelin bir empati kurarak 7 Milyonu aşkın gencimizin neden MHP'ye oy vermeleri gerektiğini anlatmaya çalışalım...
" Babam Siteler'de asgari ücretle mobilyacıda çalışıyor,4 kardeşiz, büyük ablam evli Samsun'da, küçük ablam Erzurum'da üniversitede okuyor, ben lise sonda okuyorum, en küçüğümüzse daha ilkokul üçte...
Felçli dedemin her an yanında birisi olması gerektiğinden annem çalışamıyor dedemle ilgileniyor, üniversitede okuyan ablam belki her gün mahçup, sıkılgan bir vaziyette evi arayarak destek bekliyor bir yerlerden bulunup buluşturulup yollanıyor ama nereye kadar...
Küçük kardeşimin bırakın harçlığı beslenme saatinde doğru düzgün karnını doyurabileceği yiyeceği dahi yok, benim halimde ortada bir gece önce yediğimle gidiyorum okula, onla geliyorum...
9 yaşımdaydım babam Tayip Erdoğan'ın partisine ilk oy verdiğinde, hatta annemi ablalarımı da zorlamıştı onlara oy vermesi için, ikinci kez oy attırırkende ev ahalisine,14 yaşında bir delikanlıydım, oysa şimdi ne kadarda pişman... O ilk oyu verdiğinden beridir babam, yazları sanayi sitelerinde hiçbir güvencem olmadan çalışıyorum, tıpkı babamın gündüzdeki yorgunluğuna aldırmadan geceleri de çalıştığı gibi... Neden hiçbir değişiklik olmadı hayatımızda diye sorup duruyorum kendime, Devlet Baba'yı arıyorum, bir bayram sabahı babasından harçlık almanın heyecanıyla uyanan çocuklar uyanmak istiyorum...
Şimdi olmasa da kendisi, duydum Devlet Baba'nın sesini, hatırımda kalan şunlardı söylediklerinden;
* Babamın maaşı 825TL'ye yükseltilecek ve maaşı üzerinden hiçbir vergi alınmayacak,
* Dedemin aydan aya aldığı yaşlılık maaşı 210 TL olacak, ayrıca dedeme bakmak zorunda olduğu için çalışamayan anneme devlet tarafından Sosyal Bakım Yardımı verilecek,
* Ablam her ay yurt parasını ödeyemediği için yaşadığı mahcubiyetten kurtulacak, Devlet ücretsiz barınmasını sağlayacak, bunun yanında 100 TL barınma yardımı alacak, üstelik üniversiteyi bitirip iş bulma derdine düştüğünde imdadına yine devlet yetişecek, iş kurması için ona tamamı faizsiz kredi sağlayacak,
* MHP iktidarında kardeşim ve benim için ayrı ayrı olmak üzere annemize her ay en az 50 TL yardımda bulunacak, bunun yanında küçük kardeşimde beslenme saatlerinin gelmesini dört gözle bekleyecek artık çünkü Devlet Baba, çocuklarının beslenme ihtiyacını da karşılayacak,
* Kardeşimin okuldan sonra da arkadaşlarıyla vakit geçirebileceği, derslerini daha rahat çalışabileceği Çocuk Kulüpleri kurulacak ve imkânlarından tamamen ücretsiz faydalanacak,
* Bende okuldan sonra kollarım yana düşene kadar mal taşımaktansa, Gençlik Kulüpleri'nde hem arkadaşlarımla eğleneceğim hemde ücretsiz kurslardan faydalanacağım, hemde sonuna kadar!
* Üniversiteye giriş sınavının da kaldırılmasıyla hem öğretmenlik okuyacağım hemde mezun olduğumda rahatlıkla iş bulabileceğim!
Ve tüm bunlar sadece hatırlayabildiklerim, beni anlattığı için dikkatle dinleyebildiklerim!
Şimdi tüm bu sözleri aldıktan sonra 12 Haziran sabahı oy pusulasını önüme koyduğum zaman Evet mührünü tam 3 Hilal'in altına basmamam için bir sebep var mı? Bence yok!
Sadece ben de değil annem, babam, ablalarım ve hatta kaldırabilirsem dedemde-işi şansa bırakmamak lazım,1 Oy aslında çok oydur-oyları MHP'ye atacaklar, hatırladıklarım Devlet Bey'in taahhüdü altında nede olsa, bu yüzden hiç çekinmeden ilk oyumu Milliyetçi Hareket Partisi'ne vereceğim, benim yaşadıklarımı yaşayan milyonlarca genç gibi..."
