REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 4525 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: siyahBULUT on 03/29/2011 19:19:06


Tarihin bilinen en büyük katliamını Amerika , kızılderililere uygulamıştır. Bu kıtadaki katliamların en büyüğü
wounded knee katliamı

yani YARALI DİZ KATLİAMIDIR.


1890'da abd hükümeti amerikan yerlileri arasındaki "hayalet dansı" nın bir savaş dansı olduğundan şüpheleniyordu. ancak bu dans kızılderililer için kutsal bir seremoni idi ve bazı yerliler ellerinden alınan haklara bu kutsal dansı icra ederek kavuşacaklarına inanmışlardı. savaş bakanlığı yerlilerin bir isyan hareketine kalkışacakları düşüncesiyle 7. süvar alayını pine ridge ve rosebud bölgelerindeki lakota yerlilerinin kamp yerine göndermiş, bu kutsal dansı icra edenleri tutuklamak istemişti.

29 kasım 1890'da birleşik devletlerin beş yüz kişilik 7. süvari alayı minneconjou lakota yerlilerinin kamp yerlerini çevirmiş ve çıkan çatışmada yirmi beş süvariye karşılık, aralarında altmış iki kadın ve çocuğun yer aldığı 153 siu öldürülmüştür. ancak çatışma sırasındaki kargaşada tam olarak kaç kişinin öldüğü bilinmemektedir.

1890'da wounded knee'deki siu katliamı kizilderili özgürlüğünün sembolik olarak sonu oldu. katliamı yaşayan kara geyik o gün bir başka şeyin daha öldüğünü söyler:

"o zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları hâlâ o genç gözlerimle görebiliyorum. ve orada, o çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. evet, bir halkın düşü öldü orada..."

bu katliamı yaşayanlardan biri, gelincik louise yaşadıklarını şöyle anlatıyordu:

"kaçmaya çalıştık. ama yaban sığırı gibi bir bir vurdular bizi. beyazların içinde de iyi insanlar bulunduğunu biliyorum, ama kadınları ve çocukları da vurduklarına bakılırsa askerler çok kötü insanlar olmalı. kızılderili askerler beyaz çocuklara asla böyle yapmazlardı."

amerikan ordusu katliam sonrasında ölüleri gömmek için sivil vatandaşlar kiraladı. savaş meydanına gelenler soğuk havada 84'ü erkek, 44'ü kadın, 18'i çocuk lakota cesedi ile karşı karşıya kaldı. katliamdan yaralı kurtulan 7 lakotalı wounded kne creek bölgesindeki pine ridge hastanesinde öldü.

general nelson miles, katliamın sorumlusu albay forsyth'ı görevden almış, askeri araştırma mahkemesi taktik hatasından dolayı kendisini eleştirmiş ancak yine de mahkemede hakkında beraat kararı çıkmıştı.

yirminci yüzyılın sonlarında wounded knee katliamına karşı protesto sesleri daha da yükselmiş, tarihçi dee brown aynı adla bir kitap yazmış, buffy sainte-marie ise protest bir müzik bestelemişti. ünlü oyuncu marlon brando 1973'de baba (the godfather) filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında verilen oskar ödülünü yaralı diz katliamı sebebiyle reddetmişti. 27 mart 1973'teki ödül törenine kendi adına konuşma yapması için sacheen littlefeather adlı kızılderili genç bir kadını gönderdi. brando'nun kaleme aldığı, genç kızılderilinin zaman darlığı nedeniyle tümünü okuyamadığı konuşmanın tam metnini basına dağıtmıştır. brando'nun basına dağıtılan metininden bir bölümün çevirisi;

200 yıl boyunca toprağı, ailesi, ve özgür olma hakkı için savaşan yerli halka şöyle dedik:
"indir silahını arkadaş gel birlikte oturalım. indirirsen eğer silahını arkadaş senle barıştan söz ederiz, senin hayrına anlaşırız birlikte." silahlarını indirdiklerinde onları katlettik biz. onlara yalan söyledik. onları topraklarından koparmak için kandırdık. onları açlığa mahkum ettik ki antlaşma dediğimiz ama hiçbir zamanda andımıza sadık kalmadığımız o hileli anlaşmaları zorla imzalasınlar. onları, yalnızca yaşamın anımsayacağı kadar uzun bir süredir yaşam vermiş bu kıtada dilencilere döndürdük. ve tarihi istediği kadar çarpıtılmış dahi olsa nasıl yorumlarsanız yorumlayın: biz doğru yapmadık. ne adil davrandık ne de dürüst. onlara karşı ne haklarını iade etmek zorundaydık ne de anlaşmalarımıza sadık kalmak, çünkü gücümüzün üstünlüğü bize diğerlerinin haklarına saldırma, mallarını gaspetme, yalnızca yaşamlarını ve özgürlüklerini savunmaya çalışırken onların yaşamlarını ellerinden alma hakkını sağlıyordu ki onların erdemleri suça dönüşürken bizim ahlâksızlıklarımız erdem oluyordu.

fakat öyle bir şey var ki bu sapkınlığın ulaşamayacağı, o da tarihin büyük hükmü. emin olun ki tarih bizi yargılayacaktır. ama umurumuzda mı? o nasıl bir ahlâki şizofrenidir ki tüm dünyanın işitmesi için ulusumuzun en tepesindeki sesle ciğerlerimiz patlayana kadar bizim taahhütlerimizi tuttuğumuzu haykırırız da tarihin tüm sayfaları, amerikan yerlilerinin yaşamındaki son 100 yıl boyunca geçirdikleri tüm o aç, susuz günler ve geceler bu sesin dediklerinin tam zıttını söyler..."

(bkz: http://upload.wikimedia.org/...)
(bkz:
http://www.legendsofamerica.com/...)
(bkz:
http://upload.wikimedia.org/...)


  1. BİZİM ERMENİ SOYKIRIMI YAPTIĞIMIZI İDA EDENLER SİZ ÖNÇELİKLE  YAPTIĞINIZ SOY KIRIMI KABÜL EDİN




--------------------------------------------------------------
PROFİL
11/15/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***