TÜRK MİLLETİNİN ÖNÜNDEKİ TARİHİ GÖREV, ''EV''İ YENİDEN FETHETMEKTİR!
ABD, daha önce kurulmuş bulunan her biri tek başına müstakil "ev" konumundaki eyaletlerin/devletlerin, toplumsal dinamikleri aşağıdan yukarıya, çevreden merkeze doğru hareketlendiren bir toplayıcı kuvvet/istek/irade tarafından "federal bir merkez çatısı" altında toplanmalarıyla ortaya çıkmış bir birliktir.
Şimdi orada da çökmeye yüz tutmakla birlikte, varlığını dağılmadan sürdürebilmesi, okyanus ötesi yabancı güç merkezlerinin sonuç alıcı istila teşebbüslerine fiziken kapalı Amerika kıtası benzeri jeo-politik ortamlarda mümkün ABD benzeri "güçlü" bir "federal çatı" modeli, merkezi otoritenin 1923-1938 döneminde olduğu gibi, dış güç merkezlerine direnebildiği taktirde ayakta kalıp, yapıyı dağılmaktan koruyabildiği ülkemiz coğrafyasına uygulanmaya kalkışılırsa; modelin toplayıcı kuvveti, bu modeli geçen yüz yılın başından bu yana kışkırttığı etnik bozgunculukla, 80'lerden itibaren iş başınagetirdiği "maksadı dinmiş gibi görünenlere" hararetle isteten yabancı iradelerin amaçladığı üzere toplayıcı olmaktan çıkar ve mevcut "tek
ev"i, her biri dış merkezlerin iradelerine bağlı, birbirini kollayan
"müstakil odalar"a parçalayıncaya kadar durmayacak bir yıkıcı kuvvete dönüşür.
2- Yeni Osmanlıcılık, bu yıkım sürecinin yeni örtüsüdür. Eyaletçiklerden müteşekkil AB-D sömürgesi bir "Osmanlı Eyaleti"ni, bazı saf insanlara "İşte Fatihlerin, Yavuzların, Süleymanların dünyayı titreten cihan devleti yeniden kuruluyor! Lizbon'da nasıl yeri öptürüp, yıldızları saydırdık, bütün cihan şaştı kaldı!" benzeri palavralarla benimsetmeye yarayacağı umuduyla uydurulmuştur.
Yeni Kemalizmse, mesela vaktin etnik yaltakçılarınca şehit edilen
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, Diyarbekir Valisi Dr Reşit Bey ve Mustafa Muğlalı Paşa gibi vatanseverlerin mezarlarını ziyaret edip bir Fatiha okumaktan kaçan ve CHP'ye, Chpkk'lılaştırma operasyonu düzenleyen zihniyetin dilinde aynı uyku hapının adıdır.
3- "Federal sistemi inceleyenler, daha doğrusu evin odalara parçalanması süreciyle ilgili muhtemelen direktif almak üzere gidenler, kendilerini "Türkiye" zannedebilirler; oysa onlar, "Gerçek Türkiye"nin vicdanında Türk Milletine sadakat bakımından çoktan yasadışı olmuş Akpkk örgütü mensuplarıdırlar. Dolayısıyla "Türkiye Federal Sistemi İnceledi" başlığı, doğru bir başlık değildir.
Türk Milletinin önündeki tarihi görev, atadan kalma eşyalaları
satılmış, çatısına, kapılarına, pencerelerine, varıncaya kadar sökülüp yağmalanmış "Ev"ini yeniden kurmaktır.
Türk Milletinin "Gerçek Türkiye"si eyaletçiklere bölünmenin şartlarını değil, yağmaya uğrayan "ev"ini daha da sağlam olarak kuracağı mücadele şartlarını inceler.
OrduMillet
TÜRKİYE FEDERAL SİSTEMİ İNCELEDİ
Bakan döndü onlar kaldı...
Sadullah Ergin ile birlikte ABD’ye Adalet Bakanlığı’ndan kalabalık bir yönetici kadrosu da geldi. Aralarında müsteşar, genel müdürler ve daire başkanları vardı. Bakan, ertesi gün Türkiye’ye döndü.
Eyalet sistemi araştırması
Ancak Bakan Ergin’le birlikte dönmeyen ekibi, bazı eyaletleri ziyaret etti. Bize konuşan ABD’li bir bakanlık yetkilisi, Türk yetkililerin Amerikan eyalet ve federal sistemini incelediklerini ima etti.
Yerel meclis, yerel yasa...Bİlİyorsunuz, ABD 50 kadar eyaletin birleşmesi ile ortaya çıkan bir devlet. Bu eyaletlerin de kendi meclisleri, yerel yasaları, polis kuvvetleri ve vergi sistemleri bulunuyor.
Savaş Süzal’ın yazısı:
ADALET BAKANLIĞI YETKİLİLERİ EYALETLERDE NE İNCELİYOR?
Bizim gazete dışında Adalet Bakanı’nın ABD macerası anlaşılan Türk basınının ilgisini nedense pek çekmedi. Oysa daha önce ABD ve Türk Adalet Bakanlıkları arasındaki yürütülen gizli temasların ürünleri, Türk siyasi ve adli sistemine geri dönülmesi, Meclis’te soruşturma açılması gibi oldukça zor anlar yaratmıştı. Hatta son anayasanın da Ankara’daki Amerikalı hukukçulardan kaynaklandığı ileri sürülmüştü.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile birlikte ABD’ye Bakanlıktan kalabalık bir yönetici kadrosu da geldi. Bunlar arasında Bakanlık Müsteşarı, genel müdürler ve daire başkanları bulunuyordu. Bakan Türk Hava Yolları’nın Washington’a yeni başlayan tarifeli seferi ile gelmiş ve ertesi gün aynı sefer ile Türkiye’ye dönmüştü.
ABD Adalet Bakanlığını aradık. Basın bölümü bu konuda resmi bir açıklama yapmak istemedi. Bizi geçiştirdi. Oysa Amerikalı yetkililer bu ara WikiLeaks nedeniyle gerçek görüş ve duygularının ortaya çıkmasından oldukça mahcup oldukları için Türkiye konusunda bir şeyler söyleyecekleri bahaneleri kaçırmak istemiyorlar. O zaman neden bu konuyu gizlemeye gerek gördüler. Belki duyulduğu zaman Türk halkının göstereceği tepkiden kaynaklanıyor bu durum. Peki, Türk yetkilileri izlemekle görevli AKP’nin resmi yayın organı haline gelen basın yayın organları neden ilgilenmezler bu konuyla. Buyurun siz çözün.
Ancak bu heyette yer alan Bakan gittikten sonra ABD içinde eyaletleri gezen Bakanlık yetkilileri bilin bakalım hangi eyaletleri dolaşıyor. Amerika’da kemikleşen, bir türlü Amerikan toplumu içinde erimeyen Latin azınlıkların çokça bulunduğu eyaletleri ziyaret ediyorlar. Bize konuşan bir bakanlık yetkilisi ima yoluyla bu Türk yetkililerin Amerikan eyalet ve federal sistemini incelediklerini ifade etti.
Biliyorsunuz, ABD 50 kadar eyaletin birleşmesi ile ortaya çıkan bir devlet. Zaten bizimde tercüme ettiğimiz ülke adı, Amerika Birleşik Devletleri. Bu 50 eyaletin kendi meclisleri, kendi yerel yasaları, kendi polis kuvvetleri ve kendi vergi sistemleri bulunuyor.
Sizler her ne kadar hâlâ sazan gibi Beşiktaş-Bursa maçı öncesi olaylara takılıyor olsanız da biraz hatırlatma yapayım. Bugünlerde Türkiye’de gizli gizli yürütülen Kürtlerin federasyon olayı konusu var. Hatırlayın; federe bölgenin polis güçleri, yasaları ara sıra patlak verip duruyor. Tayyip Bey ve yandaşları bu ara konuyu seçim öncesi patlatıp oylarını yükseltmek istiyorlar. Bir de PKK’lı teröristlerin dağdan inme meselesi var. Türk basınında AKP iktidarına bu soruyu soracak yürekli kişi kalmadığı için yorumu sizlere bırakıyorum.
Bu yorumda irdelemek istediğim bir başka konu, son günlerde sağda solda tek tek mısır patlaması gibi ortaya çıkan öğrenci olayları. Aslında öğrenci olayları iktidarlar için kötü geleceklerin habercisidir. Mesela öğrenci olayları nedeniyle ABD’nin en popüler Başkanlarından biri olan Reagan’ın fahri doktora alamamasını, Clinton dönemi Dışişleri Bakanı Albright’ın okullarda derse girememesini hatırlıyorum. Özellikle IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantıları sırasında kentte resmen bir sıkıyönetim ilan edilir.
Amerikan polisi de göstericilere sert davranır. Sert davranmakla göstericiyi yaralamak, onu iş göremez hale getirmek ayrı bir şey. Gösterici gösterisini yapar, polis olayı bir yere kadar engeller. Olay sırasında bir yaralama veya insanlara zarar verme olduğu zaman büyük tazminat davaları açılır hem de milyon dolarlık.
Beni işin bu tarafından daha çok AKP’li yetkililerin artık bir yerlere yalnız gidememeleri ilgilendiriyor. Tayyip Bey ve bakanları nereye gitse birileri çıkıp protesto ediyor. Tam bir polis devleti. Türk halkı bir de oy gücünü anlayabilse. Bu arada İsrail hükümeti de özür dilemenin söz konusu olmadığını söylemiş. Vah ki vahlar olsun. Bizimkiler tam da İsraillileri çökerttik propagandasına hazırlanmışlardı. Tüh tüh...
++
İktidar, kör, sağır ve dilsizi oynuyor!
YENİÇAĞ, terör sarmalıyla üniter yapının yıkılarak yerine eyalet sisteminin getirilmek istendiğini yıllardır manşetlerine taşıyor, ancak ülkenin sorumlu mevkilerinde oturanlar menfaatleri için kör, sağır ve dilsizi oynuyor...
Amaç Türkiye’yi parçalamak
Teröristbaşı Öcalan’ın destek verdiği Davutoğlu’nun “Yeni Osmanlıcılık” hayaline milletvekilleri ve emekli Paşa Parmaksız’dan sert tepki geldi: AKP ile PKK amaç birliği içinde. Osmanlıcılığın kaynağı BOP ve İsrail.
Haber : Sümeyra YILMAZ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Yeni Osmanlıcılık” hayalini açıklamasının ardından muhalefet milletvekillerinden sert tepki geldi. MHP’li Süleyman Latif Yunusoğlu, ’Yeni Osmanlıcılık“ söyleminde birleşen AKP ve PKK’nın Türkiye’nin parçalanmasını amaçladığını belirterek, ”Bir taraftan Cumhurbaşkanı, bir taraftan Başbakan, bir taraftan Dışişleri Bakanı ve siyasi iktidarın sözcüleri birkaç seneden beri ortaya atılan Yeni Osmanlıcılık fikri ile ülke bölünmeye çalışılıyor“ dedi. Anayasa’dan Türklük kelimesinin kaldırılmak istendiğini de ifade eden Yunusoğlu, “Bu fikrin altında BOP ve Büyük İsrail yatmaktadır “ diye konuştu.
Görüşleri paralel
CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin de, ülkede yaşananlara bakıldığında AKP ile PKK’nın görüş paralelliği içinde olduklarının açık olduğunu belirterek, ”Son bir yılda yaşadıklarımız ve gördüklerimiz AKP ile Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyenler arasında görüş paralellikleri olduğunu ortaya koyuyor. Yeni Osmanlıcılık anlayışı ile Öcalan’ın görüşleri arasındaki paralellik de aslında yeni bir şey değil. Büyük Ortadoğu Projesi de bu düşünceden farklı değil“ ifadelerini kullandı.
Ön hazırlık yapılıyor
MHP Bursa Milletvekili Hamza Hamit Homriş ise, Türkiye’nin eyalet sistemine çekilmek istendiğini ve AKP ile PKK’nın görüş birliği içerisinde olduğunu belirterek, ”Yeni Osmanlıcılık Türkiye’yi eyalet sistemine getirmek isteyen zihniyetin görünürdeki isteğidir. Öcalan da, bunlar da aynı istekte bulunuyor. Dışişleri Bakanı’nın unutmaması gereken bir şey var. Seçilmediği için milleti temsil etmiyor. Türk milletinin kaderi ile oynama hakkına da sahip değildir. Dolayısı ile Öcalan ile yollarının kesiştiğini bir kez daha görüyoruz“ dedi.
Türk milletinden korkuyorlarEmekli Tümgeneral Alaaddin Parmaksız, Yeni Osmanlıcıların amaçlarına ulaşamayacağını belirterek, ” Bir deyim vardır ’Ölüyü ne kadar yıkarsan yıka dirilmez’diye. Bu ikinci Cumhuriyetçilerin Yeni Osmanlıcıların fikri de böyle. Öcalan’ın işine ne geliyorsa o tarafa yöneliyor. Bunlar boş hayal“ dedi. Teröristbaşı Öcalan’ın her fırsatı değerlendirdiğini kaydeden Parmaksız, ”Kol kola olmaları yeni bir şey değil“ diye konuştu.
Çift koldan faaliyet
MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ise, AKP ile PKK’nın amaç birliği içinde olduğunun açık olduğunu ifade ederek, ”Bu fikrin ve projenin sahipleri bu ülkenin dışındalar. Bu merkezlerin farklı cephelerden bu ülkeye saldırışıdır bunlar. Amaçları milli devleti yok etmek. Amaçları milli mukavemet duygusunu gücünü insanlara kaybettirtmektir. Amaçlarına ulaşabilecek kolay bir zemin oluşturmak için, kimliksiz bir toplum haline bu ülke getirilmek isteniyor. Böylelikle bölünmüş parçalanmış bir ülke oluşturulmak isteniyor. Rahatsızlıkları Türk milletinden, Türk kelimesinden. Korkuları Türk milletinin kendine gelip, güçlenip onlara engel olmasıdır. Bunun için de Türkiye Cumhuriyetimizin, devletimizin adını da tartışma haline getireceklerdir. Zaman içinde bayrağımızın rengini, şeklini de tartışma haline getirecekler. Bu süreci bu zemini hazırlıyor AKP. AKP ile PKK’nın ortak birçok yönü var. Hedef birliği içindeler. Metotları farklı, kendilerine verilen görev farklı. Biri siyasi olarak, biri terör olarak Türkiye ‘yi kıskaç altına alacaklar“ diye konuştu. Bulut, AKP’livekillerin KDP’nin hafta sonunda yapılacak kongresine katılacak olmasına da sert tepki gösterdi.