REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1590 - Toplam yanitlar: 1

GONDEREN: AySu_06 on 03/09/2011 17:39:50


Benciller dikenleri karşılıklı birbirine batan kirpiler gibidir. Bir toplumda herkes birbirinden sorumlu, herkes birbirine ve topluma borçludur. Gerçek insanlığın şartlarından birincisi İlahi düzene saygı duymak, ikincisi başkalarını sevmek onları düşünmek, üçüncüsü topluma bir şeyler verebilmek için çalışmak, bilgisini artırmak ve ke...ndini yükseltmektir.

Bir kimse herhangi bir kişiyi yürekten ve gözleri yaşararak sevebiliyorsa o sevgiden Allah sevgisine geçmesi kolaydır çünkü onun eserini seven onu sevmektedir. Örneğin; caddede karşıdan karşıya geçmek isteyen bir yaya dakikalarca bekler hiç bir araç ona yol vermez. Birisi insafa gelip yol verecek olsa arkadan gelen araçlar niye duruyorsun manasında korna çalmaya başlarlar aynı ruh hali yayalarda da vardır. Hiç düşünmeden aracın önüne atlar o dursun diyerek caddeyi rastgele yerlerden geçmeye kalkarlar. Vasıtadakiler yayalara, yayalar da vasıtadakilere kızarlar. Öyle bir bencillik yarışı başlamıştır ki menfaatine dokunan feryadı basar.

Yaradan'a ve onun düzenine saygı duyan kişi kendisinin o düzenin bir parçası olduğunu bilir ve o düzenin diğer parçaları olan diğer insanlara sevgi, saygı ve yardımın gerekliliğini de kolayca idrak eder. Önce senin ve sizlerin dileği ve çıkarı olsun diyen kişi topluma karşı borcunu en iyi şekilde ödemeye başlamış demektir. Böyle bir davranış "hayır senin dediğin değil, benim dediğim olacak" tarzındaki çatışmaları da peşinen önlemiş olur. Önce senin dileğin olsun diyen karşısındakinin gönlünü kolaylıkla fetheder. Onu da aynı güzel davranışa yöneltmiş olur. Önce sen diyenler bir toplumda çoğalınca orada aç, yoksul, işsiz kalmaz, kavga dövüş son bulur.

Her şeyi sahiplenmek yani bencillik bilgisizliktir. Çocuklar terbiye ve eğitimle bilgisizlikten yavaş yavaş kurtulurlar. Çocuklarını eğitmeyen onun bencilliğine, her şeyi almasına bağırarak, ağlayarak her şeyi sahiplenmesine engel olmayan ebeveynler çocuğun gelişmesini geciktirmekte ve zorlaştırmaktadırlar. Çocukken sevgi ile, açıklayarak, çocuğu överek o davranışın yanlışlığı çok kolay öğretilebilir. Örneğin çocuğa denebilir ki "sen iyi bir çocuksun, kimseye haksızlık yapamazsın, o senin değil başkası sana verirse alabilirsin" . Bunu kızmadan, dövmeden ama çok kesin bir dille söyleyin. Haksız ağlamalarına taviz vermeyin, kesinlikle yumuşamayın. Çocuk anlamaz demeyin çünkü onlar her şeyi biliyorlar.

Sevgi övgü ile doğar, övgü ile gelişir. Ancak maalesef birbirini sevmeye başlayan kişiler bu sevginin kendi kendine gelişeceğini ve devam edeceğini zannedip hiç bir gayret göstermezler hatta kendi sevgimizin devamı da sevdiğimiz kişileri övmemize bağlıdır çünkü övdüğünüz kişinin sevilmeye layık olduğunu bir iç yargı ile düşünür ve kabul edersiniz. Yerdiğiniz ve kötülediğiniz kişinin de artık sevginize layık olmadığını düşünmeye başlarsınız. Övgü aslında kendini ikinci planda tutabilmenin ifadesidir. Herkese samimi övgüler yapabilen kişiler nefsini yenmiş, benliklerinden kurtulmaya başlamış, gönlü herkese karşı sevgi dolu olan kişilerdir.

Seni seviyorum demek bunu içtenlikle söylemek büyük bir övgüdür. Karşımızdakinin sevgimize layık olduğunu ve çok değerli olduğunu ifade eder. "Kendini sevmeyen bir insan başkalarını da sevemez". Sevgi, iyilik ve hizmet tohumları ekenler elbette sevgi, iyilik ve hizmet mahsullerini toplayacaklardır kanun budur ne ekilirse o biçilecektir.

Alıntı





--------------------------------------------------------------





GONDEREN: Cazibe_ on 03/09/2011 17:51:34


Sana Katılıyorum Aysum.

Paylaşımların süper Emeğine sağlık.

Back To Top
11/15/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***