Kapalı mekanlarda sigara içme yasağı, 19 Temmuz'da başlıyor.
İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan ile İzmir İl Tütün Kontrol Kurulu Başkanı 9 Eylül Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Oğuz Kılınç, 19 Temmuz'da başlayacak kapalı mekanlarda sigara içme yasağıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin tütün tüketimi konusunda 7'nci ülke olduğunu belirten yetkililer, bu yasayla birlikte kapalı alanlarda tütün kullanımını yasaklayan 13'ncü ülke olacağını bildirdi.
Konuyla ilgili sağlık, emniyet, milli eğitim ve belediye temsilcilerinden oluşan 300 kişilik bir denetim ekibi oluşturduklarını da söyleyen Özkan ve Kılınç, yasalara uymayanlara da ciddi para cezaları uygulanacağını belirtti.
Yetkililer, 19 Temmuz'dan sonra lokantalar, kahvehaneler kafeterya, birahane gibi eğlence ve ikram sektöründeki işletmeler başta olmak üzere kapalı alanlarda tütün kullanımının yasaklanacağını duyurdu. Tütün kullanımının önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olduğunu anlatan İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan istatiki bilgiler vererek şöyle konuştu: "Ne yazık ki dünyada tütün tüketiminde Çin, ABD, Rusya, Japonya, Endonezya, Almanya'dan sonra yedinci sırada yer almaktayız. Başta kanser, kalp ve akciğer hastalıkları olmak üzere 50'den fazla sağlık problemine yol açan önemli ve önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur. Akciğer kanserlerinin yüzde 95'inin sorumlusu sigaradır, ülkemizde her yıl 40 bin kişiye akciğer kanseri tanısı konmaktadır. Tütün kullanımı engellenemezse, 2020 yılında dünyada 10 milyon kişinin tütünden ölmesi beklenmektedir."
Tütün yasağıyla ilgili ortaya atılan iddialarla ilgili açıklama yapan İzmir İl Tütün Kontrol Kurulu Başkanı 9 Eylül Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr.Kılınç ise, kanun gereği 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren lokantalar, kahvehane, kafeterya, birahanelerde sigara yasağı başlayacağını bildirdi. Yasanın çıktığı her ülkede son dakikaya kadar sigara endüstrisi kaynaklı durdurma girişimleri olduğunu anlatan Kılınç, sözlerine şöyle devam etti: "19 Temmuz yaklaştıkça ülkemizde de benzer oyunlar artarak yaşanmaya başlamıştır. Bu yasağı durdurmak üzere, bütün bilimsel kanıtlara ters düşen, tutarsız istekler devletimizin üst yönetim kademelerine kadar ulaştırılmaktadır. İşletmelerin sigara dumanlarından rahatsız olan müşterilere, sigara firması tarafından en kısa zamanda havalandırma takılacağı bilgisi bir çok işletme tarafından verilmektedir. Kimi dernek başkanları işletme sahiplerine İrsaliye Yasasını nasıl geri çevirdilerse bunu da geri çevirecekleri sözlerini vermekte, kimi dernek başkanları bu yasanın uygulanmayacağı konusunda alenen yemin etmektedirler."
Sağlık Bakanlığı tarafından bu konuyla ilgili 30 ilde yapılan bir araştırmadan da bahseden Doç.Dr. Kılıç, halkın yüzde 97'sinin projeyi desteklediğini belirtti.
Yasakların başlaması için hazırlık sürecine ihtiyaç duyulmadığını, 19 Mayıs 2008'de bu yasanın yürürlüğe girerek kapalı alan mekanları için 18 aylık bir süre tanındığını söyleyen Doç.Dr.Kılınç şöyle konuştu: "Lokantalar, kahvehane, kafeterya, birahaneler için 18 ay süre tanınmıştır. Bir 18 ay daha süre istemenin mantıklı bir gerekçesi olamaz. Kalan iki ay işletmeleri temizleme ve yasak yazılarını asmak için yeterli süredir. Ülkemizdeki işçi sağlığı ve iş güvenliği yasaları çalışanların toksit gazlara
maruz bırakılmasını yasaklamaktadır. İşletme karlılığı öne sürülerek insanları hastalık ve ölüme sürüklemek kabul edilemez ve yasal yaptırım gerektirir. Ayrıca 2004 yılında imzaladığımız Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesi gereği havalandırma sistemi koyarak sigara içilen yer ayırmak uygun değildir. Çok önemli bir halk sağlığı kanunu yok edilmeye çalışılırken, işletmeci mağduriyeti gibi, hiç bir bilimsel kanıtı olmayan bir gerekçe öne sürülmektedir. Benzer kanunların çıktığı hiçbir ülkede işletmeler zarar etmemiştir. Sigara endüstrisinin ikram sektörünü yanlış verilerle korkutması başka ülkelerde de yaşanmıştır."
19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren özel hukuk kişilerine ait olan lokanta, kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmeler bir kamu kuruluşuna ait ise, dernek, kulüp lokali, sosyal tesis olarak kullanılıyorsa, sağlık, eğitim, kültür kurum kuruluşları içinde bulunuyorsa ve havalimanı, istasyon, liman, iskele, otogar, toplu taşıma araçlarının mola yerleri gibi alanların içinde yer alıyorsa bu mekanlarda sigara içmek yasak hale gelecek. Her ilçede sağlık, emniyet, milli eğitim ve
belediye temsilcilerinden oluşan toplam 300 kişilik denetim ekibi tüm kamu kurumları, özel hukuk kişilerine ait işletmeler, toplu taşıma araçları (taksi, minibüs, otobüs, vapur), tütün ürünleri satılan işletmelerde denetim yapacak. Denetim sonucunda tütün yasağına aykırı davrananlar hakkında cezai işlem uygulanması için kanunun yetkilendirdiği (mahalli mülki amir, kolluk kuvvetleri, belediyeler ve tütün alkol piyasası düzenleme kuruluna) kurumlara bildirim yapılacak. Sigara içen kişiye 69 TL, sigara içimine izin veren işletmeye 500-5 bin TL arasında ceza uygulanacak. "Sigara içmek yasaktır" yazısını asmayanlar ise bin TL ceza ödeyecek. Daha önce yasaklanan yerlerde kurallara uymayan İzmir'deki dört işletmeye işletme başı 100 bin TL ceza verildi. Ayrıca sigara paketi şeklindeki reklamları kullanan işletmelere de reklam başına 250 bin TL ceza kesildi.
