Toplam bakislar: 1803 - Toplam yanitlar: 0 |
|
GONDEREN: BaSBuG__ on 02/27/2011 16:30:32 |
|
BİR ÜLKÜCÜNÜN ÖLÜM ANI! Büyük davaların büyük sevdalarına vurgunlar için en acı olan akibet rahat yatakta can vermektir. Büyük davaların büyük davacıları ölümle gaza meydanlarında tokalaşıp, onun sunacağı ilah-i tastan şehadet şerbetini kana kana içmeyi hayatlarının yegane hedefi bilirler ve en çok korktukları şey ise canı yatakta vermektir. HALİD BİN VELİD, mübarek insan, büyük İslam komutanı ve "KUZEY AFRİKA FATİHİ" şehit olmayı çok arzuladığı halde, bu mertebeye ulaşamayarak yatakta can vermiştir. Canını teslim ederken çok üzgün ve mahçup bir şekilde yanında bulunan dostlarına şöyle söyler ve bu sözleri O nun son sözleri olur:
"EY BENİM BÜYÜK ALLAH IM! ÖMRÜM SENİN ADINA GAZA VE CENK MEYDANLARINDA KILIÇ SALLAMAKLA GEÇTİ. ŞEHİT OLMAYI ÇOK ARZU EDİYORDUM. SEN HER ŞEYİ LAYIKYLA BİLİP VERENSİN. SENİN HİKMETİNE SORGU SUAL OLMAZ. ORDUMA KATILAN NİCE ÇOCUK YAŞTAKİ ASKERLER BİR İKİ GÜNLÜK GAZADAN SONRA ŞEHİTLİK MERTEBESİNE ULAŞTILAR DA, ÇOK AMA ÇOK İSTEDİĞİM HALDE BANA ULAŞMAK NASİP OLMADI''
İşte bu mübarek komutan böylesi üzgün ve mahsun bir şekilde göz yaşlarıyla göçmüştür. Takdir Allah`ındır, biz Kullara O nun takdir ettiğine rıza düşer. Mübarek İslam Komutanı HALİD BİN VELİD` in bir ömür arzuladığı o yüce şehadet makamına henüz daha bir çoğunun bıyıkları terlemeden ulaşabilmiş BEŞ BİN ÜLKÜ ŞEHİDİNE sahip ÜLKÜCÜ DAVANIN GENÇ BOZKURTLARI, bir ağabeyiniz olarak sizlere yine ATSIZ HOCAMIZ ın bir dörtlüğüyle seslenmek istiyorum; Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, Ne de güneşler gibi parlayıp sönmemektir. Bunun için ölüme bir atılış gerektir, Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir. Henüz on altısında, bıyıkları terlemediği için tarak dişlerini dudağına saplayıp asker edildikten hemen sonra Bağdat`ın Kapısını açan GENÇ OSMAN`LARI... PİLEVNE GAZİSİ OSMAN PAŞALARI..... ERTUĞRUL GAZİLERİ.... SARI SALTUK`ları.... Kırk çerisiyle Çin sarayını basan KÜRŞAT`ları.... ALPARSLAN, KILIÇARLAN, FATİH, KANUNİ ve YAVUZ´ları... ve dahası, M.KEMAL ATATÜRK... ALPARSLAN TÜRKEŞ... son olarak ta ÜLKÜCÜ BOZKURT `ları sinesinden çıkartmış olan Türk milletinin asil ve soylu evlatları, duyun ve işitin: Türk milleti tarihinin en karanlık dönemini yaşamakta: En verimli tarım arazileri...sahilleri...candamarı iktisadi kurum ve kuruluşları...kıymetli maden yatakları...limanları...akarsuları... Bankaları...Borsası...Sigorta şirketleri...Sanayinin can damarı olan elektrik santralleri ve dağıtım şirketleri...Barajları yok pahasına kafirlere devredilmiş... Öz vatanında garip, öz yurdunda Paryasın.... Bölücüler TBMM`ye Kadar girmiş. Meclisinde senin vatanını bölen sınırlar çizilip, KÜRDİSTAN HARİTALARI dağıtılıyor...
Daha dün denecek kadar kısa bir zaman önce ÇANAKKALEDE: 250 BİN TÜRK EVLADININ BEDR İN ASLANLARININ KİNE DENK MÜBAREK KANLARI PAHASINA YEDİ DÜVELE TESLİM ETMEDİĞİ VATANIN BUGÜN NE HAZİNDİR Kİ, AYNI YEDİ DÜVELİN SENİN İDARECİLERİNİN ELLERİNE TUTUŞTURDUĞU KOKUSU NECASET İÇİ İHANET OLAN AÇILIM PAKETLERİYLE TESLİM ALINMAK İSTENİLMEKTEDİR.....
NAZİK DAVETİMİZE İCABETEN LÜTFEDİP KANDİL DAĞINDAN TEŞRİF BUYURDULAR, YOL YORGUNLUKLARI VARDIR FAZLA BEKLETMEYELİM KENDİLERİNE KARŞI SAYGISIZLIK OLUR, bir an önce istirahata çekilsinler düşüncesiyle, ELLERİ KANLI BEBEK KATİLİ PKK’LI EŞKİYALARI, Kızılay’dan ödünç alınarak kurulan çadır mahkeme salonlarında bir saatlik komedi vari yargılanmalarından sonra serbest bırakılırlarken, ne kadar acı bir durumdur ki: Bağımsızlığımızın ve namuslarımızın teminatı olup, Irak işgalinde ABD li askerlerin ırz ve namuslarını kirlettikleri müslüman kadınların ve körpecik kız çocuklarının yaşadıklarını, bizim ana ve bacılarımızın da yaşamamalarının tek güvencesi olan şanlı Türk ordumuza olmadık iftiralar atılıp, şerefli subaylarımız da uyduruk bir ABD SENARYOSU İLE SİLİVRİ DE AYLARDIR MAHKEMEYE ÇIKARTILACAKLARI GÜNÜ BEKLEYEREK KENDİLERİNE MANEVİ VE FİZİKİ İŞKENCELER REVA GÖRÜLMEKTEDİR...
Muhalefet prtilerine mensup Milletvekileri ve bunca ilim erbabı vatanperver münevverlerimiz dururken, devletimizin bekası ile alakalı en hayati meselelerimiz bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından, DAHA TÜRKİYE’NİN SINIR KOMŞULARININ HANGİ DEVLETLER OLDUĞUNU SAYMAKTAN ACİZ DANSÖZ, ŞANTÖZ, HOKKABAZ, PARENDEBAZ, TÜRKÜCÜ VE ÇALGICI BOZUNTULARIYLA GECE KULÜBÜ VARİ KÖHNE MEKANLARDA GÖRÜŞÜLEREK, BU GİBİ CAHİL VE CÜHELANIN DESTEKLERİNE MÜRACAAT EDİLMEKTEDİR....
Kaşgarlı Mahmut, Dede Korkut, Karamanoğlu Mehmet, M. Akif Ersoy, Arif Nihat Asya, Ziya Gökalp, Hüseyin Nihal Atsız, Dündar Taşer, Erol Güngör, Alparslan Türkeş gibi namus eri, fikir deryası, iman abidesi büyük şahsiyetler ve bunların yazmış oldukları hepsi biribirinden değerli eserleri dururken, bu ülkenin Başbakanı olan zat milletimize, DEVLETİN HAKİMİNİ VURMAKTAN HÜKÜM GİYİP YATTIĞI HAPİSANEDEN 1981 DE FİRAR EDİP YURT DIŞINA KAÇAN MARKSİST / GOMONİST / ATEİST BİRİ OLAN BÖLÜCÜ- KÜRTÇÜ YILMAZ GÜNEY İN İĞRENÇ VE İKRAHLIK SİNEMA FİLİMLERİ TAVSİYE EDEBİLMEKTEDİR.
Başbakanın bu tavsiyesini çok normal karşılamak gerekir. Gençliğinde, kültür seviyeleri çok düşük, maceracı, kavgacı mizaca sahip, aile kontrolünden uzak, acımasız ve saldırgan huylu kişiler Yılmaz Güney in çevirdiği filimlerin hastasıydılar. YILMAZ GÜNEY DE KENDİLERİNİ BULUYORLARDI. EROL GÜNGÖR, DÜNDAR TAŞER, MEHMET AKİF GİBİLER DEĞİL DE MİLLETİMİZE KURTARICI OLARAK YILMAZ GÜNEY DENEN BÖLÜCÜ BİRİNİN SİNEMA FİLİMLERİ TAVSİYE EDİLEBİLİYOR.....
Binlerce yıllık şanlı bir geçmişi olan TÜRK KİMLİĞİNE KARŞI SAVAŞ AÇILIP İNKARI CİHETİNE GİDİLİRKEN, topu tomarı bir kaç aileden ibaret imparatorluk sığıntısı ve tortusu küsüratlara yeni yeni kimlikler uydurabilmek için olmadık dümenler çevrilmektedir.... Yukarıda zikrettiğim zilletten kurtulabilmemiz için, milletimize reva görülen bu acıklı durumu çok iyi bir şekilde teşhis ve tahlil ederek gereken tedbirleri alıp bir seferberlik ilan etmeliyiz. Önce kendi siyasi temsilcilerimizin yakalarına yapışarak onlardan daha çok gayrete gelmelerini istemeli ve Ülkü Ocaklarımız vasıtasıyla gençlik kitlesini saflarımıza çekerek milli şuur sahibi, olaylara vakıf, feraset ve cesaret timsali, mücadele azmi olan bir fikir ordusu yetiştirmeliyiz.
Türk milleti ve devletinin geleceği açısından bu denli bir önem taşıyan İMAN / FİKİR / EĞİTİM / TEFEKKÜR / ADAP VE EDEP TEZGAHLARI OLAN ÜLKÜ OCAKLARINA HAFTA DA BİR OLSUN TENEZZÜL BUYURUP GELEREK ÜLKÜCÜ GENÇLERLE dertleşip, hal hatır ve ihtiyaçlarını sorup onlarla kucaklaşmayanların yaşları / etiketleri / makamları / hüviyetleri / siyasi yelpazedeki konumları / İl, İlçe ve Belde Teşkilatlarımızdaki görevleri her ne olursa olsun bu gibi kaçak güreşen tabansızlara itibar edilmemelidir.
VATAN, TÜRKLÜK, DİN VE NAMUS UĞRUNDA BİR ÖMÜR HİÇ İNLEMEDEN ÇİLEYİ VE DERTLERİ ZEVK EDİNİP, ZAMAN DEĞİRMENİNDE ÖĞÜNEREK UNUFAK OLMAK VE SONRA; BOYNUNDAKİ ÖMÜR DENİLEN ZAMAN İPİNDEN ÇEKİLEREK ÖLÜMLE YÜZLEŞMEK !
Ülkücü bir Bozkurt için en acı olan duygu ise: ÖLÜMÜNÜN ARKASINDAN VATAN DENEN SEVGİLİYİ ÇERİSİZ, SEVGİLİSİZ VE YARSIZ KOYUP ÖKSÜZ BIRAKMAK ! Ölüm sanki vatana ihanet gibi bir şey, ondan kaçış, onu yalnız bırakış ve ona karşı yapılan en büyük nankörlük! Bir ömür içinden TÜRKLÜK VE TURAN ÜLKÜSÜ eksik olmayan başımı ölüm yastığına koyup Azrail Aleyhisselam la yüzyüze geldiğimde, baş ucumda YASİN-İ ŞERİF OKUYAN BİRİCİK OĞLUM ALPER in Zemzeme batırılmış pamukla ıslattığı dudaklarımdan dökülecek olan son sözlerimi, o an düşündüğüm halde ifade edemeyeceklerimi yazarak siz ülküdaşlarımla paylaşmaya çalıştım...
Kahpece ihanetlere uğramış, gaflet ve delalet içindeki idarecilerinin icazet aldıkları Türk düşmanı mahfillerce koltuk altlarına sıkıştırılan DIŞI NECASET İÇİ İHANET DOLU AÇILIM PAKETLERİ sayesinde yok oluşa süreklenilen ve geleceği ipotek altına alınmış böylesi bir vatandan ayrılmak bir vatansever için; SEVGİLİ OLAN VATANI YARSIZ, SEVENSİZ, ÇERİSİZ, ÖKSÜZ, YETİM, FEDAİSİZ VE BOZKURTSUZ BIRAKARAK FİRAR ETMEKTİR…KAÇIŞTIR, KOLAYCILIK VE VEFASIZLIKTIR…
Bir ömür bütün bu acı gerçeklerin ızdırabını beyninde duyarak kahrolan bir Ülkücü, bu acı gerçekleri ecel yastığına başını koyduğu anda bile hissederek; NİÇİN GAZA MEYDANLARINDA DEĞİL DE YATAKTA CAN VERİYORUM, NİÇİN KORKTUM, NİÇİN DÜNYAYA MEYLEDEREK SERVETİMİN VE ÖMRÜMÜN TAMAMINI VATAN YOLUNDA TÜKETEMEDİM Kİ DİYE HAYIFLANACAK VE O ÜLKÜCÜYÜ AZRAİL DEĞİL, HAİNLERİN İŞ BAŞINDA OLDUĞU VATANININ ACI GELECEĞİ KORKUTACAKTIR. “ Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin / Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten”
BÖYLESİ GÜNLERDE KORKARAK MÜCADELEDEN GERİ DURANLAR, ECEL YASTIĞINDA ....... GİBİ GÖZYAŞI DÖKERLER. YİĞİTLER BİR DEFA, KORKAKLAR İSE HER GÜN ÖLÜRLER!
|
|
|