REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1001 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: andromeda on 02/01/2011 01:46:14


 

 

 

Bir gün bir dağ güneşle birlikte güne uyandı. Rüzgarın esintisiyle



ağaçlarının dallarını sallaya sallaya esneyerek gerindi. Güneş pırıl pırıl


ufukta tam karşısından doğuyor, onunla arasında masmavi bir deniz çarşaf
gibi günü karşılıyordu.


Dedi ki, "Ben ne güzel bir yerdeyim, önüm masmavi bir deniz ve her gün güneş


bana gülümseyerek gün başlıyor."


Gökyüzünde küme küme bulutlar pamuk yığınlarını andırıyordu.


Martılar çoktan uyanmış gökyüzünde dans ediyorlardı. O sırada dağ bir de


baktı ki, eteklerinde bir minicik fare denize doğru yürüyor.


"İiiiiiiiihhhhhh , bu da ne? Bu küçük fare benim manzaramı şimdi neden


bozuyor?"


Onun oradan bir an önce gitmesini istedi ve şöyle bir titredi.


Tepeden aşağıya doğru bir kaç taş hızla yuvarlanmaya başladı. Fare sesi


duyunca hemen bir yüksek kayanın üstüne sıçradı ve oraya yerleşti. Düşen


taşlarda ona hiç bir zarar vermedi. Farecik de başladı denizin güzelliğini


seyre...




Ara ara atlayan zıplayan balıklar denizin duruluğunda küçük halkalar
oluşturuyordu.


Deniz dağın sıkıntısını anladı ve dağa seslendi:


"Neden böyle bir günde bir küçük fare için mutsuzluk oyununa başlıyorsun ki?


Bak ben dümdüzken balıklar da benim duruluğumu bozuyorlar. Ben onlara


kızıyor muyum? Biliyorum ki onlar bensiz ben onlarsız olamayız. Sen de


seninle birlikte yaşamak zorunda olanlara kollarını açmalısın. Güneş hiç


bulutlara bozuluyor mu? Benim ışınlarımı engelliyorlar diye kızıyor mu?






Kabul et gerçeği, herşey bir şeylerle bütün aslında. Fark ve güzellik de


burada. Bu sayede hergün ayrı bir şey öğretiyor bize; her gün ayrı bir ders


veriyor. Sen iyisi mi sadece SEYRET, SUS ve DİNLE."





--------------------------------------------------------------
*cesaretin bittiği yerde esaret başlar *
11/15/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***