Çayı Kim Nasıl Bulmuş? İşte Çayın Hikayesi...
Kimimiz için sabahları çıtır simitimizin
yanında eşsiz bir tat; kimimiz için soğuk
kış günlerinde kahve köşelerinde arkadaşlarla yapılan sohbet
sırasında içimizi ısıtan bir güzellik; kimimiz içinse kansere, baş ağrılarına ve diğer hastalıklara neden olan bir içecek.
Japonlar’ın ‘cha’, Ruslar’ın ‘chay’, Araplar’ın
‘shaye’, Çinliler’in ise ‘ça’ dediği çay’ı
hepimiz lıkır lıkır içiyoruz, çok güzel. Peki, her birimizin hafızasında
farklı bir güzelliği olan bu içeceği kim
nasıl bulmuş, hiç merak etmediniz mi?
Çay’ı Milattan önce 2737 yılında Çin İmparatoru Shen Nung bulmuş. Nasıl bulduğunu da anlatalım;
Shen, bir gün bol yeşillikli bahçesinde ağzı açık kapta su kaynatırken,
iş bu ya iki tane kendini bilmez ot düşüvermiş Shen'in kaynar suyunun
içine. Shen bunları çıkarmaya üşenmiş. Tam suyu içmeye
koyulurken sudan gelen çok hoş kokuları farketmiş
ve ‘Buldum’ diye bahçede koşuşturuvermiş.
İmparator, çay’ın susuzluğu bastırdığını,harareti
giderdiğini, uykusuzluğa çare olduğunu söylemiş; hatta Çay Avrupa’ya
geldiği 1610 yılında ilaç muamelesi görüp, çok pahalıya satılmış ama
içenlerin daha çok susadığı, terlediği ve uykularının kaçtığı
anlaşılınca, çay’ın değeri birden düşüvermiş.
Thomas Sullivan isimli mucidimiz, çay içmeyi çok severmiş. Ama
birgün artık midesine kaçan otlardan bıkınca kendisi Poşet Çay’ı
üretmiş. Tabi, normal çay’ın yanından bile geçememiş tadı; ama
Avrupalılar bu pratik icadı sevmiş ve bu sayede çay’ın daha da yayılması sağlanmış.
Günümüzde yılda 2 Milyon Ton’dan fazla Çay tüketilmektedir.
İşte çay’ın hikayesi de böyle.