BİR ADAM DÜŞÜN…
Her tüfek atışında hedefi onikiden vuruyor.Yüzde bir, iki, üç değil, yüzde yüz isabet kaydediyor.”Bu bir tesadüf” diyebilir miyiz? Asla!...
Dünyada her olay nasıl olması gerekiyorsa öyle oluyor.
Sayısız ihtimal var oysa...Tam bir uyum, eksiksiz bir düzen görünüyor her yerde...
Tesadüfen olsaydı herşey karmakarışık olurdu.
Tesadüfen bir kelime, bir resim, bir kulübe meydana gelemezken, incelenmesi için bile ileri düzeyde bilim gereken şu bitki, şu hayvan, şu insan nasıl meydana gelir!
İşte bu gerçekleri bilen insan, ilahi iradenin planını kabul eder, “tevafuk” der böylece kader inancını dile getirir.
“…tesadüf… Ne tesadüf! Tesadüfen buradan geçiyordum. Tesadüf etmeseydim,kim bilir ne olurdu?
B u kelime, Allah’ın izni olmadan hiçbir olayın, hiçbir fiilin gerçekleşmeyeceğine inanmanın tam zıddı bir kavram. Tamamen şirk kokan bir kelime, ama bu kelimeyi o kadar sık kullanır olduk ki, neredeyse hayatımızın tamamını tesadüflere bağladık. Dünya üzerinde hangi şey tesadüfen olmuş ki, biz bu kelimeyi her fırsatta kullanıyoruz.?!