REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1151 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: Simqe_ on 11/23/2010 12:51:38









Dinle oğlum:



Bunları sen küçük ellerinden biri çenenin altında
yumruk olmuş, sarı
saçların terden ıslanmış, alnına yapışmış bir halde uyurken söylüyorum. Odana
gizlice, tek başıma girdim.Sadece birkaç dakika önce, kütüphanede oturmuş
gazetemi okurken, güçlü bir pişmanlık dalgası her tarafımı sardı. Suçluluk
içinde kalkıp, yatağının başucuna geldim. Düşündüklerim şunlardı
oğlum:

Sana kızmıştım. Okula gitmek için hazırlanırken, yüzünü havluyla şöyle
bir sildin diye sana bağırmış, ayakkabılarını temizlemediğin için seni
azarlamıştım.
Eşyalarını yere attığın için öfke içinde haykırmıştım.

Kahvaltıda da hata buldum. İçeceklerini etrafa sıçrattın, yiyeceklerini alel
acele yedin. Dirseklerini masaya koydun, ekmeğine tereyağını çok kalın bir
tabaka halinde sürdün. Sen oynamak, ben de trene yetişmek için çıkarken, bana
döndün, elini salladın

-''Güle güle baba'' dedin.

Ben
ise irkildim ve
'-'Omuzlarını dik tut'' cevabını verdim.
Öğleden sonranın
geç saatlerinde herşey yeniden başladı.Eve gelirken seni dizlerinin üstünde
eğilmiş, misket oynarken gördüm. Çoraplarında delikler vardı. Seni
arkadaşlarının önünde, benimle eve gelmeye zorlayarak aşağıladım. Çoraplar çok
pahalıydı ve eğer parası senin cebinden çıkıyor olsaydı,daha dikkatli olurdun.
Bir düşün oğlum, bunlar bir babanın lâfları.
Daha sonra, ben kütüphanede
okurken, gözlerinde
acı dolu bir bakışla nasıl çekingen çekingen içeri
girdiğini
hatırlıyor musun? Gazetenin üstünden, rahatsız edilmiş
olmanın
verdiği sıkıntıyla sana baktığımda, kapıda durakladın.
Ben ise

-''Ne
istiyorsun'' diye kükredim.
Hiç birşey söylemedin ama aceleyle bana doğru
koştun, kollarını boynuma dolayıp beni öptün. Küçük kolların Tanrı'nın yüreğine
yerleştirdiği, sana yaptıklarımın bile solduramadığı o büyük sevgiyle boynumu
sıkıyordu. Sonra koşa koşa merdivenlerden çıkıp gittin.
Evet oğlum, bundan
hemen sonra gazetem ellerimden kaydı ve müthiş bir korku her yanımı sardı.
Adetlerim bana neler yaptırıyor?
Hata bulma adetim, azarlama adetim. Sana bir
çocuk olduğun için verdiğim ödül bu mu? Seni sevmediğimden değil ama bir
çocuktan çok fazla şey beklemiştim.
Seni kendi ölçütlerimle değerlendirmeye
kalkıyordum.
Oysa karakterinin o kadar iyi o kadar güzel yanları vardı ki.

Küçük
yüreğin, dağların ardından söken şafak kadar büyüktü.
Ve bunu gelip bana iyi
geceler öpücüğü vererek gösterdin.
Bu akşam başka hiçbir şeyin önemi yok
oğlum. Karanlıkta
yatağının başucuna geldim ve utanç içinde diz çöktüm.

Bu çok yetersiz bir af dileme çabası. Bunları sana sen
uyanıkken
söylersem anlamayacağını biliyorum.
Ama yarın gerçek bir baba olacağım.
Seninle dost olacak, sen
acı çektiğinde bende çekecek, sen güldüğünde ben de
güleceğim.
İçimden kötü sözler etmek geldiğinde dilimi ısıracağım.
Sonra
kendime hep şu sözleri söyleyeceğim:
-''O sadece bir çocuk, küçük bir
çocuk.''
Korkarım seni sanki bir yetişkinmişsin gibi gördüm.
Ama şimdi
seni yatağında dertop olmuş, yorgun, uyurken
görüyorum da oğlum, hâlâ bir
bebek olduğunu anlıyorum.
Daha dün başını omzunun üstüne koyduğun
anneciğinin
kucağındaydın. Senden çok fazla şey bekledim, çok fazla...

 





09/20/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***