Bayanlar her yaşta ÖZELDİR ! Onlar yaşlansalar da Beyinleri Gençtir ! Resimdeki Yaşlılar ne Tatlılar değil mi :)
Ewet BAYANLAR, İşte ACI GERÇEK (!!!) BAYLAR ÜZGÜNÜM :-)) Erkeklerin ve biz Bayanların Yaradılışı Arasındaki en Önemli FARK :-)))
Sevgili Bayanlar,
Bizler doğuştan ne kadar mentaliteli yaratılmışken; doğa Erkeklere nasıl davranmış
Yaradılışımız Gereği Erkeklerden daha OLGUN ve KLAS olmamızdan GURUR duyalım BAYANLAR !
BAYLAR PARDON !! Bunlar benim SAVIM değil, SİZİN de SUÇUNUZ değil !! Bunlar Yaradılış Kuramı...
Anneler Gününün Tarihçesi ve bir Hikaye... Tüm annelerin anneler gününü kutluyorum ve çocuğunu kaybetmiş annelere + annesini kaybetmişlere de bu özel günde Tanrı'dan SABIR diliyorum. Eminim bugün onlar SİZİNLE ! Onlar hala sizinle yaşıyor...
&nb sp; &nb sp;
Anneler Gününün Tarihçesi - Hikayesi:
Mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü'dür. Anneler Günü evrensel bir gündür. Dünyada milyonlarca ana bugün çocukları tarafından sevgi ve saygı ile anılır.
Anneler Günü ülkemizde 1955 yılından bu yana kutlanıyor. Türk Kadınlar Birliği ülkemizde her yıl çocukları için büyük fedakarlığa katlanan annelerden birini yılın annesi seçer. Yılın annesinin kişiliğinde tüm annelere iyi dilekler sunulur.
Amerika'nın Philadelphia eyaletinde 9 Mayıs 1966 günü Jarvis isimli bir kızın annesi öldü. Annesini çok seven Jarvis'in üzüntüsü aylarca sürdü. Hayatla kimsesi kalmayan Jarvis ölüm olayına bir türlü alışamadı.
Yaşama küstü.
Canlılığını, yaşama sevincini yitirdi.
Yemedi, içmedi bir ara ölmeyi bile düşündü. Jarvis'in bu durumunu yakından izleyen komşusu Jarvis'le arkadaş oldu. Bir gün yaşlı komşu söyleşi sırasında Jarvis'e "İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur." dedi.
Bu iki cümle, Jarvis'i çok etkiledi. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşündü. Ancak bu doğruyu bulmak Jarvis'in annesine olan sevgisini azaltmadı.
Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti. Yerine anne sevgisinin sıcaklığı geldi. Artık Jarvis anne
sini gözyaşları ile değil, severek anmaya başladı. Acıları azaldı. İçinde arı, duru bir sevgi oluştu. Aradan bir yıl geçti. Bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürdü. Jarvis'in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına :
Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti "Dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim." dedi.
Arkadaşları Jarvis'in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin Belediye Başkanına gittiler. Başkan onları dinledi. Öneriyi içtenlikle benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi.
Amerika Birleşik Devletleri Kongresi mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
Anneler günü ilk kez 1908 yılında kutlandı. Daha sonra bütün uygar ülkelerde kutlanmaya başlandı. Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü gazetelerde annelerle ilgili yazılar, anılar, şiirler yayınlanır. Radyo ve televizyonda ana sevgisini konu eden konuşmalar yapılır.
Ve sevgili annelerimize çiçek....vs. hediye armağan eder onu kocccaman öperiz...
Şimdi de Sevgili Annelerimiz için bir Hikaye sizlerle:
Dünyaya gelme hazırlıklarının tamamlandığını öğrenen bir bebek, Tanrı'ya sormuş: "Tanrım beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler, fakat ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?" Tanrı, doğmak üzere olan bebeğe gülümsemiş. "Tüm meleklerin arasından bir melek de senin için seçtim" demiş. "O seni dünyada bekliyor olacak ve seni koruyacak. Meleğin sana her gün şarkı söyleyecek, gülümseyecek, acıktığında karnını doyuracak, uykun geldiğinde uyutacak. Sen her anında onun sevgisini duyumsayarak büyüyecek ve mutlu olacaksın." Bebek yine sormuş: " Peki insanlar bana birşey söylediklerinde, ben onları nasıl anlayabileceğim" demiş. "Dillerini bilmiyorum ki... Söylediklerini anlayamam ki..." Tanrı, çaresiz bebeği yine cesaretlendirmiş: " Tüm varlığınla güvenebilirsin meleğine," demiş. "Anlamadığın herşeyi o sana anlatacaktır. O seni, yaşamı pahasına bile hep koruyacaktır." O sırada bir sessizlik olmuş... Dışardan "Dünyanın sesleri" gelmeye başlamış. Çocuk, dünyaya ayak basmak üzere olduğunu anlamış ve çabucacık bir soru daha sormuş Tanrı'ya: "Tanrım galiba dünyaya ayak basmak üzereyim" demiş. " Sormayı unuttum, meleğimin adını... Lütfen hemen söyler misin adını?" Bebek "yola" çıkmadan Tanrı onu son kez cesaretlendirmiş: "Meleğinin adının önemi yok yavrum" demiş. "Sen ona nasıl olsa " ANNE " diyeceksin."
KÖYLÜ KIZI... 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ANISINA ... BAYANLAR DÜNYANIN HER YERİNDE GÜZELDİR ve ÖZELDİR - ve DÜNYAYI KÖYDE DAHİ OLSALAR GÜZELLEŞTİRMEYE DEVAM EDİYORLAR...
Köylü kızı
Ahir zaman yolcuların zühre yıldızı
Soy kütüğüne acıyla çakılan nişan
Dağda yanan çoban ateşi
Sabrın son deminde patlayan mavzer
Direnen halkın hakkı tutan nabzı
Köylü kızı
Kara saçlarında asılı Karacaoğlan sazı
Hasretin aynasında iki yüzlü yakılmış türküler
Geçmiş zaman kipi tutuklu aşkların
Yüreğe düşen ilk cemre
Dudakları uçuklatan ince sızı ( Alıntı )
! KENDİMİZİ BİLELİM ! BAYAN OLMANIN GURURUNU YAŞAYALIM ! HAKLARIMIZA, KİMLİĞİMİZE, ONURUMUZA, GURURUMUZA, CİNSEL HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM ! ZEKAMIZA, GÜCÜMÜZE, MANEVİYATIMIZA GÜVENELİM !
BAYANLAR
ÇOK ÖZELDİRLER....
Bunu her erkeğin anlaması lazım...
&nb sp; KADIN
Tanrı 6.günün geç saatlerine kadar kadını yaratmakla meşguldü
Bir melek yanına yaklaştı ve: “Neden bu seferkine bu kadar zaman harcıyorsun?”dedi
Tanrı yanıtladı:
“Onu nasıl yarattığımı öğrenmek
ister misin?"
“O,yıkanabilir, ama plastikten değil, 200’den fazla oynar ekleme sahip ve her çeşit yemeği yapabilir, kalbinde birden çok çocuğa yer verebilir, incinmiş dizden kırık kalbe kadar her şeyi sevgiyle iyileştirebilir
ve en önemlisi bunu sadece iki elle yapabilir”.
Melek çok etkilenmişti
“Sadece iki el....bu imkansız!“
“Sadece iki el....bu imkansız!“
Bu standart bir model mi?!
“Bir güne bu kadar emek.... Yarına kadar dinlenin efendim,onu sonra tamamlarsınız“.
“Olmaz”, dedi Tanrı. “Eserimi tamamlamaya az kaldı, onun kalbimde apayrı bir yeri olacak”.
“O,hasta olduğunda kendi kendisini iyileştirebilir ve günde 18 saat çalışabilir”.
Melek, kadına yaklaştı ve ona dokundu.
“Ama siz onu çok yumuşak yaratmışsınız,efendim”
“Evet,öyle", dedi Tanrı, “Ama ayrıca güçlü de yarattım. Onun nelere dayanıp nelerin üstesinden gelebileceğini tahmin bile edemezsin.“
“Peki düşünebiliyor mu?" diye sordu melek.
Tanrı yanıtladı:
“Düşünmekle kalmıyor, nedenini sorguluyor ve tartışıyor da."
Melek kadının yanağına dokundu....
“Tanrım, bu yaratık su sızdırıyor galiba! Ona çok şey yüklemiş olmalısın.”
“Su sızdırmıyor....O gözyaşı” diye düzeltti Tanrı
“Ne için?" diye sordu melek.
Tanrı yanıtladı:
“Göz yaşları onun üzüntüsünün,tasalarının,
sevgisinin,yalnızlığının,
çektiği acıların,gururunun
göstergesi”
Bu yanıt meleği çok etkiledi;
“Efendim, siz bir dahisiniz.
Her şeyi düşünmüşsünüz. Kadın gerçekten muhteşem!"
İnandığı şey uğruna savaşır.
Adaletsizliğin karşısındadır.
Yeni çözüm önerilerine her zaman açıktır. Ailesi için canını feda etmeye hazırdır.
En kötü anında dostunun yanındadır.
Sevgisi koşula bağlı değildir.
Çocuklarının başarılarıyla sevinç gözyaşı döker.
Arkadaşlarının başarısıyla gururlanır.
Doğum ve evlilik haberleri onu dünyanın en mutlu insanı yapar.
Bir akrabası veya arkadaşı öldüğünde yüreği kan ağlar.
Fakat,kendisinde hayatla mücadele edecek gücü bulur.
Bir öpücüğün bir kucak açışın kırık kalpleri iyileştireceğini bilir.
Onun bir tek yanlışı vardır:
Kendisinin paha biçilemez bir varlık olduğunu unutur...
! HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM ! FEMİNİZM ERKEK DÜŞMANLIĞI DEĞİLDİR : "BAYANIN, ERKEKLER KARŞISINDA CİNSEL ve İNSAN HAKLARIDIR !!!"
KADIN...
Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
yeşil bir harman yerinde
dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
boynumda taşıdığım vebalimdir.
&nb sp; &nb sp; &nb sp;
Kimi der ki hamur yoğuran
&nb sp;
Kimi der ki çocuk doğuran
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal
O benim kollarım bacaklarım başım
Yavrum, annem, karım,
kızkardeşim,hayat arkadaşımdır
&nb sp; Nazım Hikmet Ran
Hani FREUD'un en çok cevaplayamadığı en BÜYÜK Sorusu vardı ya: "Kadınlar hayatta en çok ne İSTER ?" Bir FEMİNİST olarak Cevabını BULDUM !!! Aşağıdaki Öyküyü Okuyun, bakalım siz de katılacak mısınız ??? Okuyunuz...
Kadınlar Hayatta En Çok Ne İster'in cevabı olan Hikayeden önce size bir Hikaye anlatayım da, SORUNUN CEVABININ Önemini Daha İyi Kavrayın:
İŞTE DEĞERLİ BİRİNİN ( Üstelik ERKEK :-) )BANA ANLATTIĞI BU HİKAYE:
"Tanrı Sadece Kadını Yaratmış. Ve onu mutlu etmek istemiş. Onun için çikolata yaratmış. Kadın mutlu olmuş ama bıkmış, sıkılmış… Yine mutsuz…. Tanrı düşünmüş, kadını nasıl mutlu edebilirim diye ? Sonra ona bir demet Kırmızı Gül, Pırlantalar, Mücevherler, Şık Kıyafetler, Süslü Ayakkabılar, Enfes kokulu Parfümler, Kitaplar, Müzikler, Şarkılar, Şiirler, Hikayeler, Pastalar……vs. her şeyi tek tek vermiş. Yok olmuyor, KADIN, Tanrı’nın yarattığı her şeyde önce çok mutlu oluyor ama sonra sıkılıp – tekrar MUTSUZ OLUYORMUŞ…
Ve TANRI sonunda KADINI çok MUTLU edecek bir şey yaratmış: Kadına mutlu olsun diye OYUNCAK olarak ERKEĞİ yaratmış… Veeeeee KADIN O KADAR O KADAR ÇOK MUTLU OLUP, OYUNCAĞINI O KADAR ÇÇOOKK SEVMİŞ Kİ : SONUNDA KADIN, OYUNCAĞININ ESİRİ OLMUŞ ;-) "