Toplam bakislar: 1842 - Toplam yanitlar: 2 |
|
biraz değiştim, her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… değiştim…
unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni ben benimle savaşıyorum, seninle değil…
sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın, ne kazanabileni ne de kaybedeniyim… sorun değil…
elbet alışırım… biraz alıştım. her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
alıştım! varlığını istemediğim tüm eksik yanları ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğim iki arada bir derede duyguya alışıyorum… bir yanım bırak diyor bir yanıma kesin değil! henüz tanıştık… her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha samimi değil… bir hayli kırıldım… her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
canıma batan her halin felç gibi indi bedenime gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım… aslında ne sana, ne olanlara… kendime kırgınım!.. maziye hiç değil, âna kırgınım anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna bir hayli kırgınım… beni ben kırdım oysa… iyi değilim.
galiba yoruldum… her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
kalbime, kalbimi kanıtlamaktan ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!.. sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum. şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim?!..
toprağa bakan yanım senden zaten ayrı sana bakan yanımsa toprakla aynı hıh! ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin!
gözlerim yorgun… dudaklarım, dudaklarım hissiz… dokunulmadan geçen yıllar bana ağır… sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz söyleyemediklerini söylesen de şimdi sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır! isteyerek değil… çok çalıştım
paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkiye ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen daha önce de gitmiştim… çok çalıştım… paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine ve bende bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için çok çalıştım…
daha önce de gitmiştim… kendi isteğimle… anladım ki daha önce sevmemiştim!
çok çalıştım inan değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya ve alışmaya kendime… bu göz gözü görmez dumanlı halime çok alışmaya çalıştım hem de…
tanıştım seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da birini yaşattım! yaşatıyorum da hala ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da yorulmak, dinlenmekten geçmiyor an be an çöküyor, insanın içindeki güç işığı sönüyor… beyaza dönüyor rengi git gide hissizleşiyor…
ne yormak istedim seni, ne de yormak kendimi çok çalıştım gitmeye de kalmaya da… ikisi de aynı acı, ikisi de rezil daha önce de gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil
--------------------------------------------------------------
*cesaretin bittiği yerde esaret başlar *
|
|
GONDEREN: ha-kan on 10/26/2010 11:25:28 |
|
Toz şeker gibi paramparça etmişsin kendini Andro. Titre ve kendine dön diyorum.:) Zorbaca
Bir öğrensen Andro, bir öğrensen; Gelene hoşgeldin, gidene güle güle demesini...
|
Back To Top |
|
sağol tutkum canımsın ...
--------------------------------------------------------------
*cesaretin bittiği yerde esaret başlar *
|
Back To Top |
|
|