REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1152 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: SuKuT_ on 10/22/2010 11:12:37


Allah-u Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz mü’minler kardeştirler.” (Hucurat; 10) Allah-u Zülcelâl bu ayet-i kerimede inanan bütün mü’minlerin kardeş olduğunu beyan ediyor. Bu kardeşlik, kan kardeşliğinden de üstün, daha faziletli bir kardeşliktir. Hz. Peygamber (sav) de bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.” (Tirmizi)

Mü’minlerin birbirlerini sevmeleri, İslam dininde çok önemli bir yer tutar. Allah-u Zülcelâl’in rızası için birbirimizi sevmemiz lazımdır. Allah-u Zülcelâl için amel yapan ve O’nun dinine hizmette bulunan bir kimseyi ne kadar seversek, o nisbette menfaat görürüz. Çünkü bu sevgi, o kimsenin zatına değil, Allah-u Zülcelâl’e iman ve ibadet etmesi ve O’nun rızasına kavuşma gayretinde olmasından dolayı Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız dır ki, bu da Allah-u Zülcelâl’in yanında çok makbuldür.

Mü’min kardeşler olarak birbirimize kızmadan, buğzetmeden, kin duymadan, hep iyilikle, yumuşaklıkla davranmalıyız. Böyle olanlara, Allah katında çok büyük ecir ve sevaplar vardır. Hz. Ömer (radıyallahu anh)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın bazı kulları vardır ki; onlar ne peygamber ne de şehittirler. Fakat peygamberler ve şehitler onlara verilen makam dolayısıyla gıpta edip imrenirler.” Ashab-ı kiram: “Onlar kimlerdir?” diye sordular. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle devam etti: “Onlar (aralarında) nesep ve akrabalık olmadığı, mal alışverişi olmadığı halde birbirlerini Allah için sevenlerdir. Onların yüzü nurdur, nur üzerindedirler. İnsanların korktukları günde onlara korku yoktur. İnsanların hüzünlendikleri günde onlar mahzun da olmazlar.” (Ebu Davud)
Daha sonra şu ayet-i kerimeyi okudu: “Dikkat edin! Allah’ın veli kulları için korku yoktur. Onlar mahzun da olmazlar.” (Yunus; 62) Görüldüğü gibi, mü’minlerin birbirlerini sevmeleri, Allah-u Zülcelâl’in katında çok makbuldür. Mü’minlerin birbirlerini sevmeleri ve birbirlerine kenetlenmelerini Allah-u Zülcelâl çok sevmektedir. Dolayısıyla Allah-u Zülcelâl’in rızası için birbirimizi sevmemiz gerekir. Abdullah bin Mes'ud (radıyallahu anh)'dan rivayetle Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İmanı kâmil olan, sevdiği kimseyi, ondan menfaat gördüğü için değil, sırf Allah rızası için sever. Gerçek iman da budur.” (Taberani)
Bu ayet ve hadislerden anlaşılmaktadır ki kişi, Allah için mü’min kardeşini sevmelidir. Bu çok kıymetli bir ameldir. İnsan, Allah yolundaki bu sevgi için ruhunu, canını, malını, neyi varsa feda etse, yine de bu yaptığı azdır. Üzülerek belirtelim ki, bazı mü’min kardeşlerimiz birbirlerini Allah için sevmek yerine, birbirine buğzetmekte ve birbirlerine küsmektedir. İslami hizmetlerde en büyük zarar, mü’minlerin birbirlerine karşı, kin ve düşmanlık beslemelerinde görülmektedir.

Bu hal, manevi olarak İslami hizmetlere çok zarar vermektedir. Şeytan bu gibi durumların, ne kadar büyük zarar verdiğini iyi bildiği için çeşitli hilelerle mü’minleri aldatmaktadır. Çünkü mü’minler birbirlerinin aleyhinde konuşup birbirlerine buğz ettiklerinde, manen çok büyük zarara uğruyorlar. Şeytan, bunun dindeki en büyük zararlardan olduğunu bildiğinden, mü’minler arasında sürekli kin ve düşmanlık tohumları ekmeye çalışmaktadır. İnsanlar da kendi nefislerini tatmin etmek için şeytanın bu hilesine, bile bile uyuyorlar. Böyle yapmış olmakla, şeytana tabi olmuş oluyorlar. Bu hileye uyduktan sonra da kendilerini haklı zannediyorlar. Şeytanın bu hilelerine uyan kimselere şu ayet-i kerimeyi hatırlatıyorum: “Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. (Ey Muhammed!) Onlar için duyduğun üzüntüler yüzünden kendini helak etme! Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.” (Fatır; 8)
Görüldüğü gibi bu davranışların İslami hizmetlere ve mü’minlere büyük zarar verdiği, Allah-u Zülcelâl tarafından ayet-i kerimeyle bizlere açıkça beyan edilmiştir. Bütün bunlardan sonra bize düşen görev; mü’min kardeşlerimize şefkat ve merhametle davranmak ve onları Allah için sevmektir. Allah için sevmeye en güzel örneklerden birisi Huzeyfe el-Adevi’nin şu anlattığıdır: “Yermük harbinde amcamın oğlunu arıyordum. Yanımda biraz su vardı. Kendi kendime: ‘Eğer yaşıyorsa, ona biraz su vereyim.’ diyordum. Bir süre sonra onu buldum. Yaşıyordu fakat yaralıydı. ‘Sana biraz su vereyim mi?’ Diye sordum. Başıyla ‘Evet.’ diye işaret yaptı. O sırada bir adamın inlediğini duydu. Yine başıyla, ‘Suyu ona ver.’ diye işaret etti. O adamın yanına gidince, ‘Sana su vereyim mi?’ Diye sordum. O da: ‘Evet!’ Dedi. Tam o esnada başka birinin inlediğini duyunca, bana; ‘O adamın yanına git.’ dedi. Ben de o adamın yanına gittim. Yanına vardığımda son nefesini vermişti. Derhal diğer adamın yanına döndüm. Baktım o da ölmüş. Amcamın oğlunun yanına koştum, ama o da ölmüştü.”

İşte, mü'min kardeşlerini Allah için sevmek ve onları kendi nefsine tercih etmek böyledir.

İnsanın kalbinde mü'min kardeşlerini Allah için sevme duygusu kuvvetlendikçe, bu sevgi, sahibini dostluğa, yardım etmeye, sevdiğini malıyla, canıyla ve diliyle müdafaa etmeye teşvik eder. Allah için olan sevgi, bir kimseyi şahsı için değil de, ahiret nimetlerini kazanmaya vesile olmasından dolayı sevmektir. Onun için Fudayl bin İyaz (rahmetullahi aleyh) demiştir ki: "Bir kişinin, mü'min kardeşinin yüzüne sevgi ve merhamet duyguları ile bakması kendisi için bir ibadettir." Unutmamak lazımdır ki, Allah için mü'min kardeşlerini seven kimseler, sevgilerinin miktarınca mükâfat ve sevap kazanır.

Mü'min olan kimseleri, ancak mü'min olanlar sever. Mü'min olan kimseye buğzetmek, münafıklık alâmetidir. Bu söz, hepimize büyük bir derstir. Şayet niyetimiz Allah için olursa, mü'min kardeşlerimizde sevecek bir haslet muhakkak buluruz. Çünkü onlar Allah-u Zülcelâl’e iman etmişlerdir. Eğer onlara sevgi gözü ile bakarsak, mutlaka kalbimizde onlara karşı sevgi oluşur. Ama daima kusur aramaya çalışırsak, şeytan ve nefis, bizi peşine takarak, mü’min kardeşlerimize karşı kalbimizi kinle doldurur. Mü'min kardeşler olarak birbirimize kızmadan, buğzetmeden, kin duymadan, birbirimize hep iyilikle, rıfkla, yumuşaklıkla davranmalıyız.

Hz. Hüseyin (radıyallahu anh) diyor ki: “Allah-u Zülcelâl, bütün insanları topladığı zaman: - Fazilet sahipleri neredeler? Diye bir ses duyulur. Bir sanalkahve.com insan ayağa kalkıp, cennete doğru yürümeye başlarlar. Bunun üzerine melekler önlerine çıkarak: - Nereye gitmek istiyorsunuz? Diye sorunca, onlar da: - Cennete gitmek istiyoruz, derler. Melekler: - Hesaptan önce mi? Diye sorunca, onlar da: - Evet, hesaptan önce! Derler. Melekler: - Siz kimsiniz? Diye sorunca: -Biz fazilet sahipleriyiz, diye cevaplarlar. Melekler: - Dünyadaki faziletiniz ne idi? Diye sorunca: - Bize karşı yapılan cahillikleri olgunlukla karşılar, bize kötülük edenlerin kusurlarını affederdik, derler. Bunun üzerine melekler: - Haydi, cennete giriniz, iyi amel işleyenlerin mükâfatı ne güzeldir, derler.

Arkasından yine aynı ses: - Dünyadayken Allah'a dost olanlar nerede? Diye seslenir. Bu çağrı üzerine bir sanalkahve.com insan, yine cennete yönelirler ve meleklerle karşılaşırlar. Melekler, onlara kim olduklarını sorunca: - Biz yeryüzünde Allah-u Zülcelâl'in dostlarıyız, derler. Melekler: - Allah'a nasıl dost olmuştunuz? diye sorarlar.

- Bizler dünyadayken, Allah için birbirimizi seviyor, Allah için birbirimize ikramda bulunuyor ve Allah için birbirimizi ziyaret ediyorduk, derler. Bunun üzerine melekler: - Haydi, cennete giriniz, iyi amel işleyenlerin mükâfatı ne güzeldir, derler.” (Envarü’l Aşikin; 504)
İşte, Allah için sevmenin, dünyada mü'min kardeşlerimizle iyi geçinmenin, iyi davranmanın mükâfatı böyledir.

hayırlı cumalar

saygılarımla





--------------------------------------------------------------
RAHMAN ve RAHİM olan ALLAHın adı ile ..
09/29/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***