REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 996 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: SuKuT_ on 10/01/2010 12:09:43


İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:




Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır. (C.3 m.34)




İftira büyük günahtır ve çok fenadır. Bunda yalan söylemek de vardır ki yalan her dinde haramdır. İftirada bir mümini incitmek de vardır ki bu da başkaca haramdır. Bunlardan başka iftira etmek yeryüzünde fesat çıkarmaya ortalığı karıştırmaya sebep olur ki bu da haramdır. (C.3 m.41)




Müslümanlara suizan zulüm etmek mallarını gasp etmek gibi ve haset iftira ve yalan söylemek ve gıybet etmek gibi haramdır. (Hadika)




Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:




(Bir kimse bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse iftiraya uğrayan kimse onu affedinceye kadar ü teâlâ onu Cehenneme sokar.) [Ebu Davud]




(Bir müminde her haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz.) [İbni Ebi Şeybe]




(Yalan münafıklıktan bir kapıdır.) [İbni Adiy]




En çok düşmanı olan kimdir?




En çok düşmanı olan ü teâlâdır! Bir gün Musa aleyhisselam insanların konuşmalarından bıkmış (Ya Rabbi n’olur bu insanlar benim hakkımda konuşmasın) diye dua etmiş. ü teâlâ buyurmuş ki:




(Ya Musa senin istediğin o şeyi ben kendim için bile yapmadım. Görmüyor musun duymuyor musun Benim hakkımda neler konuşuyorlar.)




Peygamber efendimiz ’ın habibi idi âlemlere rahmet idi. İnsanları Cennete davet için Cehennemden sakındırmak için en acı sıkıntıları çekti. Ona akla hayale gelmeyecek iftiraları yaptılar hâşâ sihirbaz dediler hâşâ mecnun dediler hâşâ şair dediler hâşâ hanımı Âişe validemize iftira ettiler çok eziyet ettiler yollarına dikenler döşediler. ’ın Habibi ile savaştılar. Halbuki O rahmet-i ilahi idi insanlar yanmasın diye adeta çırpınıyordu. (Bilmiyorlar bilselerdi yapmazlardı) buyuruyordu. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:




(Bir kimse bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse iftiraya uğrayan kimse onu affedinceye kadar ü teâlâ onu Cehennemde bırakır.) [Ebu Davud]




Kur’an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:




(Yalan söyleyenler iftira edenler ancak ’ın âyetlerine inanmayanlardır. İşte onlar yalancıların tâ kendileridir.) [Nahl 105]




İkinci binin müceddidi hadis-i şerifle müjdelenen imam-ı Rabbani hazretlerine yaptıkları eziyet diğer iftiraların yanı sıra ne dediler biliyor musunuz Serhend cahili dediler bu isimle de yazılar yazıp dağıttılar.




Resulullahın vârislerinin istisnasız hepsi de aynı eziyet ve sıkıntılarla karşılaşmışlar çeşitli iftiralara maruz kalmışlardır. Hatta ibni Âbidin hazretleri hocası Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerine yapılan iftiralara dayanamayıp iftiracılara ve onlara inananlara bir reddiye risalesi yazdı. Bu risaleye de Sell-ül-Hüsâmü’l-Hindi li-Nusreti Mevlana Şeyh Halid Nakşibendi ismini verdi.




İmam-ı Gazali hazretleri de iftiralara maruz kalan büyüklerdendir. Felsefeciler ve bid’at ehli olanlar hâlâ bu büyük imama iftiralarına devam etmektedirler.




Kim Muhammed aleyhisselama çok benzerse o derece bu sıkıntılar bu iftiralar başına gelir. Bunlar bu yolun şanındandır. Eden kendine eder. ü teâlâ kimi azaba atmak isterse büyüklerin üstüne salar yani o insanlar büyüklere dil uzatır. Yaradılışında said olanlar kesinlikle büyüklere dil uzatmazlar. Başka günahları olabilir ama büyüklere dil uzatmazlar.




İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:




Şeyh-ul-islam Abdüllah-i Ensâri Hirevi “Ya Rabbi! Dostlarını öyle yaptın ki onları tanıyan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan onları tanımıyor” buyuruyor. Bu büyüklere düşmanlık etmek sonsuz ölüme sürükleyen bir zehirdir. Onları incitmek sonsuz felaketlere sebep olur. ü teâlâ bu belaya düşmekten korusun! Şeyh-ul-islam yine buyurdu ki “Ya Rabbi her kimi felakete düşürmek istersen onu bizim üzerimize atarsın.” (m.106)


Orjinal Link: TEVBE EDENLERİN SİTESİ http://www.tevbe.org/forum/dini-bilgiler-ve-islami-yazilar/194462-dinimizde-iftira-etmek.html
Orjinal Link: TEVBE EDENLERİN SİTESİ http://www.tevbe.org/forum/showthread.php?t=194462


Peygamberlerden başka herkes günah işler. ü teâlâ sevdiği kullarının günahlarının cezasını ahirete bırakmaz. Çünkü günah suçtur. Karşılığı cezadır. Dünyada üç sıkıntı verir:




1- Hastalık verir. Sabrederse affeder. Sebeplere yapışmak ve geleni ’tan bilmek lazımdır. Ve ne maksatla geldiğini bilerek şükretmeli.




2- Günahların affı için ikinci yol maddi sıkıntıdır. Borçlu olmaktır. Borçlarını ödemek için çekilen sıkıntılardır. Bu da günahların affına sebeptir.




3- İnsanların yalan ve dedikodu ve iftiralarıyla haksız olarak iftiraya uğramaktır




--------------------------------------------------------------
RAHMAN ve RAHİM olan ALLAHın adı ile ..
09/29/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***