Müslüman, din kardeşi hakkında iyi fikir beslemelidir Buna hüsnüzan diyoruz
Güzel Dinimiz Bize... Güzel dinimiz bize hüsnüzan beslemeyi emreder
Biri hakkında kötü düşüncelere sahip olmaya da sûizan diyoruz
Dinimiz, bir Müslüman hakkında sûizan beslemeyi yasaklar Çünkü birine sûizan besleyen kimse, onun hakkında kesin bilgiye sahip olmadan tahmin yürütmüş olur
Zan dediğimiz bu tahmin yürütme sonucunda, bir ALLAH kulunu haksız yere suçlayan kimse günah işlemiş olur
“Sevgili ahlâk hocamız bu konuda bizi uyarmış ve Sûizandan sakınınız Çünkü sûizan sözlerin en yalanıdır” buyurmuştur
(Buhârî, Nikâh 45, Edeb 57; Müslim, Birr 2 8 )
İyi adamdı
Bir gün Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ashâb-ı kirâm ile otururken yanlarından bir cenaze geçti Sahâbîlerden bir kısmı ölen zât hakkında hüsnüzanda bulunarak onun iyi bir insan olduğunu söylediler Bunun üzerine ALLAH’ın Sevgili Elçisi“Kesinleşti”buyurdu
Az sonra oradan bir cenaze daha geçti Bu defa orada bulunanlar o zâtın kötü biri olduğunu söylediler Resûl-i Ekrem Efendimiz yine “Kesinleşti” buyurdu
Hz Ömer dayanamayıp sordu:
“Ne kesinleşti Ya ResûlAllah?”
Peygamberler Efendimiz ona şu cevabı verdi:
“İlk geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti
Daha sonra geçeni kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti
Çünkü mü’minler, ALLAH’ın yeryüzündeki şahitleridir” (Buhârî, Şehâdât 6)
Demekki Cenâb-ı Hak, mü’minlerin birbiri hakkındaki iyi veya kötü şehâdetlerine değer vermektedir
Şu hadîs-i şerîf bu gerçeği perçinlemektedir:
“Herhangi bir Müslüman hakkında dört kimse hayırla şahitlik ederse, ALLAH onu cennetine kor” (Buhârî, Cenâiz 85)
Buradan kendimize de bir ders çıkarmalıyız Müslüman kardeşlerimiz hakkında hüsnüzan beslemekle kalmamalı, onların bizim hakkımızda da hüsnüzan beslemesini sağlamalıyız Cenâb-ı Hakk’ın yeryüzündeki şahitleri olan mü’min kardeşlerimizin bizim arkamızdan “İyi adamdı, ALLAH rahmet eylesin” demesini sağlayacak güzel davranışlarda bulunmalıyız
Bazı câhiller gibi “Benim içimi ALLAH biliyor, başkalarının şahitliğine ihtiyacım yok” demek, Efendimizin haber verdiği bu gerçeği göz ardı etmektir