FULL VERSIYONA BAKIN: Link
Konu: Hainler, kahramanlar ve korkaklar
Konu İçeriği: Her devlet ve millette toplum, millî meseleler karşısında 3 ana gruba ayrılır: Hainler, korkaklar ve kahramanlar. Bugün Türkiye’mizde olup bitenleri anlamak için bu üç ayrı insan tipini çok iyi tanımamız lazım. Bunları tanımadan millet olarak temel sorunlarımızı algılayamaz, analiz edemez ve çözüm de üretemeyiz. Bunları ayrı ayrı irdeleyelim:   1- Hainler: Hainler, kendi devletinin ve milletinin menfaati yerine efendi belledikleri yabancı emperyalist devletlerin, odakların, kurum ve kişilerin menfaati için çalışırlar. Bağlı oldukları devlet ve millet aleyhine; ama yabancı devlet ve milletler lehine çalışmalarının, iş ve icraat yapmalarının sebepleri şunlardır:   a- Bunların bir kısmı, din ve milliyet bilinci gibi kutsal inanç ve değerleri olmadığından ve tamamen kişisel menfaatlerini ön plana aldıklarından yabancı emperyalist odaklar tarafından kolayca kullanılmaktadırlar.   b- Bir kısım hainler de kendilerini başka bir devlete ırk, ideoloji ya da din bakımından yakın hissederler ve bundan dolayı kendi devletlerine ihanet, yabancı devletlere hizmet ederler. Hainlerin bu kısmı, kendilerini vatandaşı oldukları devletin dinine ve milliyetine değil de başka bir devletin ya dinine, ya milliyetine ya da ideolojisine mensup ve onlara bağlı hissettiğinden o devletlere hizmet etmeyi kutsal bir amaç edinirler ve bu yüzden ihanet ederler.   2- Kahramanlar: Bunlar, hainlerin zıddına mensup oldukları devlete ve millete samimi olarak din, milliyet, kültür ve menfaat bağıyla bağlıdırlar. İçinden çıktıkları millete her anlamda hizmet etmeyi kutsal bir görev bilirler. Türk milletine mensup olan kahramanlar, Türk’ün hem manevî, hem maddî, hem uhrevî hem dünyevî bütün ihtiyaçlarını karşılamak ve bütün tehlikeleri defetmek için olağanüstü bir fedakârlık ortaya koyarlar. Türk’ün millî kahramanları, üç temel alanda belirgin biçimde öne çıkarlar: Maneviyat kahramanları, kültür kahramanları, siyasî kahramanlar. Bunları açalım:   a- Maneviyat Kahramanları: Bunlar gerçek manada güvenilir, sağlam, dürüst, bilgili, ilmiyle amil, büyük İslam alimleri, sanat, edebiyat, kültür adamlarıdır. Bunlar, Türk’ün ruhunu ve kalbini nefis ve şeytanın esaretinden kurtarıp inanç ve yaşama biçimi alanlarında özgürleştirme mücadelesi veren mücahidlerdir. Maneviyat kahramanlarımızdan sahih İslam âlimleri ve velileri, dinimiz olan saf, sahih İslam’ı yabancı ideolojilere, inançlara, dinlere karşı bozulmadan korumaya, yaymaya, yaşatmaya ve canlı tutmaya çalışırlar. Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi muharref dinlerle karıştırarak çorba haline getirmek isteyen, saflığını bozup ne idüğü belirsiz bir bulamaca döndürmeye çalışan dinlerarası diyalogculara karşı Kur’an ve sünnet kaynaklı, Allah ve Hz. Muhammed merkezli sahih İslam’ı korumak için olağanüstü gayret gösteren maneviyat erleri, Türk’ün manevî kahramanlarıdır. Buhariler, Ahmet Yeseviler, Hacı Bektaş Veliler, Akşemseddinler, Elmalılı Hamdi Yazırlar ve daha sayamadığımız birçok İslam âlimi ve maneviyat büyüğü Türk’ün maneviyat kahramanlarıdır.   b- Kültür Kahramanları: Bunlar, Türk milletinin kendine özgü Türk-İslam kültür, sanat, edebiyat, düşünce ve yaşama biçiminden oluşan millî kültür değerlerimizi koruma, geliştirme ve yaşatma mücadelesi verirler. Özellikle bugün itibariyle Haçlı-Siyon odaklar tarafından dayatılan batılı bâtıl kültür emperyalizmine karşı yerli, millî ve İslamî kültür değerlerimizi koruyarak geliştirme ve yaşatma mücadelesi veren bütün sahih münevver Türk aydınlarımız, sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, yazarlarımız, düşünürlerimiz bizim kültür kahramanlarımızdır.   Tarih boyunca Türkçemizin, edebiyatımızın, değerlerimizin, gelenek ve göreneklerimizin üreticisi, koruyucusu ve yayıcısı olan pek çok kültür kahramanımız gelmiştir. Yunus Emreler, Mevlanalar, Fuzuliler, Şeyh Galipler, Yahya Kemaller, Mehmet Âkifler ve daha birçok sanat, edebiyat ve düşünce büyüğümüz bizim kültür kahramanlarımızdan bazılarıdır.   c- Siyasi Kahramanlar: Türk milletinin kendi vatanında, kendi devletinde, kendi bağımsız siyasî iradesini kendi idaresine hâkim kılma mücadelesi veren idarî, askerî, ekonomik hâkimiyet mücahidleri de siyasi kahramanlarımızdır. Bunlar, Türk’ün devletini ve milletini tam bağımsız ve bağlantısız bir şekilde yaşatma mücadelesi verirler. Türk vatanını yabancılara parayla satmadıkları gibi savaş yoluyla bile vermemek için kendilerini feda ederler. Siyasi kahramanlarımız, Türk vatanının hür semalarında sadece ve sadece Türk istiklal ve hürriyetinin sembolü olan Türk bayrağının nazlı nazlı dalgalanmasını sağlayacak bütün tedbirleri alırlar. Türk vatanında Türk bayrağının dışında hiçbir yabancı devletin bayrağının dalgalanmasına izin vermedikleri gibi, siyasi hâkimiyetin paylaşılması manasına gelen eşkıya bayrağına da izin vermezler.   Siyasi kahramanlarımız, Türk vatanının yer altı ve yer üstü bütün maddi zenginliklerini sadece ve sadece Türk milletinin ihtiyaçları için kullanıma açarlar. Bütün ekonomik kaynaklarımızı emperyalistlere, yabancılara peşkeş çekmezler.   3- Korkaklar: Her millette korkak denilen zayıf iradeli, silik, şahsiyetsiz ve ezik bir kitle vardır. Bunların kuvvetle bağlandıkları büyük fikirleri, idealleri, davaları, millî ve dinî değerlerinden oluşan özgün kimlikleri yoktur. Bunlar, hayata sadece küçük maddi menfaatleriyle bağlıdırlar. Korkakların tutarlı bir tavır alışları ve güvenilir bir duruşları yoktur. Devlette ve millet katında kim güçlüyse onun yanında görünürler. Eğer devletimize dış emperyalist devletlerle işbirliği yapan hainler hâkimse, korkaklar onların yanındadırlar. Millî kahramanlar hâkim olunca korkaklar da yerli, millî, İslamî değerlere bağlı gibi görünen bir konum alırlar.   Sonuç: Hainler ve korkaklar, millî ve dinî aidiyetleri yok edilmiş, Müslüman Türk kimliklerinden uzaklaştırılmış ya da böyle bir kimliği hiçbir zaman benimsememiş, sadece emperyalist efendilerine hizmet etmeyi tek amaç bilmiş mankurtlar sürüsüdür.     Millî kahramanlarımız, ülkemizde ve milletimiz katında hainlerin hâkimiyet alanlarını daraltarak etkisiz hale getiren, korkakları da kendi yanlarına alarak onlara millî bir şahsiyet kazandırmak için uğraşan fedaî millet mistikleridirler. Milletler ve devletler, gerçek, güvenilir, fedakâr kahramanlarıyla ayakta dururlar. Emperyalistler bunu çok iyi bildikleri için bütün hedefleri, millî kahramanları itibarsızlaştırmak, hatta yok etmektir. Münevver sahih Türk aydınları ve güvenilir askerî ve siyasî kurumları yok edilmiş bir Türk milleti, beyni ve pazusu yok edilmiş bir cesede döner ve bu ceset de Haçlı-Siyon emperyalizmi tarafından kolayca ortadan kaldırılabilir.   Millî kahramanlarımıza sahip çıkmak, bizim millet olarak varlık sebebimizdir. Âlemde şer, Oğuz’da er tükenmez.    Prof. Dr. Nurullah Çetin