FULL VERSIYONA BAKIN: Link
Konu: Yoksulduk Biz Eskiden
Konu İçeriği: Bir zeytin tanesini üç lokmaya katık ederek büyüdük. Cebimizde ki 25 kuruşla ancak bir simit alabilirdik, Yanımızdakine uzatır ‘böl hadi’ derdik! Paylaşmak nedir? Biz küçük yaşta öğrendik! Yoktu iskarpinlerimiz, biz onlara adam ayakkabısı derdik. Adamdı çünkü büyüklerimiz! Yokluk nedir, yoksulluk nedir öğrendik, hazmettik. Yoksulduk biz eskiden, Anamız, babamız, cümle büyüklerimiz adeta sevgi pınarıydı. Her istediğimizi almadılar-alamadılar lakin bizi sevgileriyle şımarttılar. Yoksulduk biz eskiden, Bizim aşklarımız çok başkaydı! Deli severdik biz, ölümüne… Aklımızda, gönlümüzde gözlerinden başka bir şeyi olmazdı sevgilinin. Yaşadıklarımız da, anılarımız da o ceylan bakışlara dairdi. Ne de mağrur, ne de vakur, ne de nazlıydı o zamanın kızları! Yanlarına yanaşmak ne haddimize! Bacı derdik arkadaşımızın yavuklusuna! Parayla saadet olmazdı bize göre! İllâ sevgi olmalıydı, illâ aşk! Yoksulduk biz eskiden, Boyun eğmezdik hiç kimseye, başımız dik, alnımız açıktı. Düsturumuzdu nokta kadar menfaat için, virgül gibi kıvrılmamak! Olmazdı cebimizde dolgun harçlığımız, yine de kimseye el açmazdık. Yoksulduk biz eskiden, Bize göre helâl; hak ettiğimiz, alın terimizdi. Haram; hakkımız olmayandı… Zaten harama el uzatmak yasaktı, yasak! Cezasını önce anamız verir, sonra babamıza havale ederdi. Sonra, gör başına neler gelirdi! Veren eli bilmezdik, alan eli görmezdik lakin veren el olmak için yarış olduğunu sezerdik. Yoksulduk biz eskiden Biz masallarla, destanlarla büyüdük! Haksızlığa baş kaldırışı, mertliği, Köroğlu’dan öğrendik. Ceddimizi Dede Korkut’dan, sevdayı Arzu ile Kamber’den... Yoksulduk biz eskiden, Sokak oyunlarımız bizi hayata hazırlardı. Körebe oyunuyla sezgilerimiz, saklambaç oyunuyla dikkatimiz gelişirdi. Çeviktik, çelik çomak oynar, çember çevirirdik. Çamurdan, telden oyuncaklar yapardık, üretken ve zekiydik… Yoksulduk biz eskiden, Vazgeçilmez değerlerimizdi; namus, şeref, haysiyet, onur... Birisi, bir diğerine şerefsiz dese, namussuz dese kavga olurdu erkekçe! Hırsızlarla, arsızlarla, döneklerle bırakın memleketi, babası, gardaşı bile gurur duymazdı! Yoksulduk biz eskiden, Memleket, millet sevdalısıydık. Kutsaldı bizim için devlet. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardı her kuruşunda… Yemeyen değil, yiyen domuz olurdu devletin malını… Yoksulduk biz eskiden, Komşumuz nereli, sormazdık. Onlar bizim amcamız, halamız, teyzemiz… Saygıda asla kusur edilmezdi. Yoktu ayrımız gayrımız. Türk, Kürt, Laz, Çerkez… Büyük bir çınarın dallarıydık, Gardaştık hepimiz, Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için di! Biz tek millettik, adımız Türk Milletiydi! Bu onur hepimize yeterdi. Ya şimdi ! İSMAİL ANDİÇ