|
SITE DISINDA
Kadin
47 Yasinda
Turkiye
|
|
|
| SON GIRIS: |
08/17/2018 18:40:48 |
|
|
 |
Kimse Vazgeçilmez Değildir
En demokratik hakkımız sevmek aslında. Bazen bu hakkı illegal olarak kullanmıyor da değiliz hani. Olmayacak birine gönül verebiliyoruz mesela, üstelik ister istemez karşılık da bekliyoruz ama olmayınca da olmuyor işte. Maneviyat bu, ne yaparsan yap zorlamalar nafile.
Nazım Hikmet'in "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" sözüne gönül, elbette bağıra bağıra" EVET" der ama gerçekler öyle değildir. Maddi, fiziki ve somut durumlar bir şekilde hale yola gelir de aşk, nefret, inanç gibi manevi duygular sözle, ısrarla, yalvarmalarla değişmez, değişemez. Bazen "olmayacak duamsın ama inadına amin" der umudumuzu sol yanımızdan eksik etmeyiz, bazen de tüm umutları bir kenara atıp "olsun, ben onu seviyorum ya, yeter bana" diyerek sadece severiz uzaktan, sessizce ve kimseler bilmeden. Kim hangisini seçer bilinmez tabi.
Velhasıl kalp ile beynin çok kavgası görülmüştür aşk konusunda. Kalp "belki" deyip ihtimalleri sunarken önümüze, beyin "gerçekleri gör" demekten geri kalmaz. Ama araya kavgayı ayırmaya çalışan bir dost gibi "zaman" denen ilaç girer ve "ben size unutturacağım her şeyi" der. O deli gibi sevdiğimiz, uğruna ölürüm dediğimiz insanı bir süre sonra unutturur. Herkes düşünsün bakalım yıllar önce "unutamam, ölürüm" dediğimiz kişilere ne oldu? Herkes hayatına devam ediyor, çünkü kimse vazgeçilmez ve unutulmaz değildir. Eğer unutmamız gerekiyorsa unutacağız günü gelince..
Elbette acı çekeceğiz, üzüleceğiz, ağlayacağız, dünyanın başımıza yıkıldığını düşüneceğiz ama geçecek. Yine o doğmaz denen güneş doğacak bizim için ve kuş cıvıltılarını daha keskin duyar olacağız. Şu fani dünyaya bir kere geldik ve hayatımız, hiç bir aşk için ölecek kadar önemsiz değil. Aşk, hayattır tabi ki ama karşılıklı ise. Karşılığı yoksa unutulmaya mahkum bir kalp ağrısıdır.. Ve her ağrı gibi o da günü gelince geçecektir..
 |
|
